- Üzgünüm dolduk. Fazla bile yaptık. - bir şarkı çalalım izin verin. | Open Subtitles | اللائحة كاملة نحن محجوزين دعنا نلعب أغنية واحدة |
Size bir kamyon çarpsaydı ve uçtuğunuz hendeğin dibinde ölüyor olsaydınız ve toza karıştığınızda bile insanlara sizi hatırlatacak sadece tek bir şarkı söylemeye vaktiniz kalsaydı dünyadaki yaşantınız hakkında hissettiklerinizi Tanrı'nın anlamasını sağlayacak tek bir şarkı sizi refaha çıkaracak tek bir şarkıya vaktiniz olsaydı o şarkı şimdi söylediğiniz bu şarkı mı olurdu? | Open Subtitles | إن صدمتك شاحنة و كنت راقداً ممسكاً بهذه الآلة تحتضر و كان أمامك وقت لتغني أغنية واحدة |
Bu akşam şarkı söylemezsem en azından bir şarkı daha söylemezsem kendime olan inancımı kaybedebilirim. | Open Subtitles | إذا لم أغني أغنية واحدة على الأقل سأفقد ثقتي بنفسي.هل تفهم هذا؟ |
Tek ihtiyacımız bu. bir şarkı. | Open Subtitles | فقط أغنية واحدة، هذا كل ما يلزمنا، أغنية واحدة |
- Tamam dinleyin Kim olduğumuzu gösterecek bir şarkımız var | Open Subtitles | لدينا أغنية واحدة فقط لنترك هؤلاء الرجال يعرفون من نحن |
Sonra bana, benim sadece bir şarkı olduğumu bütün bir albüm olmadığımı söyledi. | Open Subtitles | وأخبرني بأني كنتُ أغنية واحدة له وليس الألبوم بأكمله |
Her zaman gitarını çalmak isterdi, sadece bir şarkı bilmesine rağmen. | Open Subtitles | عنيدا يلعب غيتاره في كل وقت على الرغم من انه يعرف فقط أغنية واحدة |
Tamam bir şarkı söyleyeceğim. Ama sadece bir tane. | Open Subtitles | . حسناً , لا بأس . سوف أغني أغنية واحدة , فقط واحدة |
Onu ebedi ilah yapacak insanların kalbinde sonsuza dek yaşayacak bir şarkı. | Open Subtitles | أغنية واحدة أن يعيش إلى الأبد في قلوب من حيث عدد السكان لجعله الإلهي إلى الأبد. |
En azından bir şarkı için, dans pistinde benimle dans edebilirsin. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنك فعله أن تأتي إلى هنا و ترقص معي أغنية واحدة |
bir şarkı, sadece bir şarkı söylersen softbol maçıma gelmene izin veririm dedim. | Open Subtitles | أخبرته إذا غنَّى أغنية واحدة, فقط واحدة حينها سيتمكن من القدوم الى مباريات البيسبول خاصَّتي |
Berbat bir şarkı yazmıştı, şarkı çok tutuldu... sonra hayatının geri kalanını daha iyi bir şarkı yazmaya çalışmakla geçirdi. | Open Subtitles | أتعرف. لقد كتب أغنية واحدة ... تحولت إلى أغنية شهيرة جدا ثم قضى ما تبقى من حياته... |
Tek bir şarkı bile bilmiyor musun? | Open Subtitles | أنت بالطبع، تعرف أغنية واحدة على الأقل |
Tek bir şarkı bile besteleyemedi. | Open Subtitles | إنها لم تكتب أغنية واحدة منذ افترقتما |
Pek sayılmaz. Sadece bir şarkı biliyorum. | Open Subtitles | ليس تماماً أعرف أغنية واحدة فحسب |
Pek sayılmaz. Sadece bir şarkı biliyorum. | Open Subtitles | ليس تماماً أعرف أغنية واحدة فحسب |
bir şarkı, iki dakika, 500 dolarlık zamanın var. Ondan sonra, buradan defol ! | Open Subtitles | , أمامك أغنية واحدة دقيقتان و 500 دولار |
Güzel bir konserdi Ama sadece bir şarkımız kaldı! | Open Subtitles | كانت متعة موسيقية، ولكن ليس لدينا سوى أغنية واحدة اليسار |
Siz ayrıldığınızdan beri bir tek şarkı bile besteleyemedi. | Open Subtitles | إنها لم تكتب أغنية واحدة منذ افترقتما |
Tek bir şarkının Peyton'ın ruh halini anında değiştirebildiğini seyirciye aktarabilirim. | Open Subtitles | وأسنطيع أن أخبر المشاهدين كيف أن أغنية واحدة تستطبع تغير مزاج بيتون |