Tell'e her şeyi anlatacaktı ve pazarlık edebileceğim tek şey sendin. | Open Subtitles | كان سيخبر تريب و أنت الشيء الوحيد الذي يمكنني أن أفاوض عليه |
- Muhtemelen. Adına pazarlık yapabilmek için orada olmak isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أنني كنت هناك أفاوض عنك |
Ben senden iyi pazarlık ederim. | Open Subtitles | أنا أفاوض أفضل منكم |
pazarlık edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أفاوض على السعر |
Bana saygı göstermeyen biriyle neden görüşeyim ki? | Open Subtitles | لمَ أفاوض شخصٌ ما لا يحترمني؟ {\pos(192,230)} |
Her şey için pazarlık yaptığımı fark ettim sonra. | Open Subtitles | وأردكتُ أني أفاوض في كل شيء |
Bir avukatım ben. pazarlık ederim. | Open Subtitles | أنا محامي أنا أفاوض |
Vardım, şu an pazarlık yapıyorum. | Open Subtitles | نعم، أنا أفاوض بخصوص ذلك الآن |
Normalde teröristlerle pazarlık yapmam. | Open Subtitles | عادة أنا لا أفاوض المجرمين |
Ben teröristlerle pazarlık yapmam. | Open Subtitles | أنا لا أفاوض مع الارهابيين |
Kendime karşı pazarlık yapmam. | Open Subtitles | لا أفاوض على نفسي |
Ben pazarlık yapmıyorum. | Open Subtitles | لستُ أفاوض. |
Ben pazarlık yapmam. | Open Subtitles | لا أفاوض |
pazarlık ediyordum. | Open Subtitles | - كنت أفاوض |
- Ben pazarlık etmiyorum. | Open Subtitles | -لست أفاوض |
Bana saygı göstermeyen biriyle neden görüşeyim ki? | Open Subtitles | لمَ أفاوض شخصٌ ما لا يحترمني؟ |
Bırakın şartları görüşeyim. | Open Subtitles | فلتدعني أفاوض على الشروط. |