Biliyor musun, komik bir durum. Gittiğinden beri, sanki onu özledim. | Open Subtitles | أتعلم أنه شئ غريب الآن و قد ذهب ، أفتقده |
İnsan olmayı özledim. Dünyadaki her şeyden daha fazla özledim. | Open Subtitles | وأفتقد ذلك أفتقده أكثر من أيّ شيء في العالم |
Ayrı geçen on ayın sonunda fark etmeye başadım ki artık beni, benim onu özlediğim şekilde özlemiyordu. | TED | وبدأت أدرك أنه بعد غيابي لأكثر من عشر شهور، لم يعد يفتقدني كما أفتقده. |
onu özlüyorum. | Open Subtitles | أريده فقط أن يسمع صوتي. إنني أفتقده كثيراً. |
Kardeşimin en çok özleyeceğim yanı galiba... onun kararlılığı. | Open Subtitles | أكثر شيء أفتقده في أختي هو قوة عزيمتها |
Hey, Ironhide, oğlum Daniel'e onu özlediğimi söyle. | Open Subtitles | يا أيورن هايد ، قل لإبني دانيل أنني أفتقده |
Biliyorsun, aradan üç yıl geçti ama her gün Özlüyorum. | Open Subtitles | تعرفين لقد مر علي ثلاث سنوات ومازلت أفتقده كل يوم |
Arkadaşımı göreyim dedim. 30 yıldır benden kaçıyor. Onu özledim. | Open Subtitles | كنتُ أود رؤية صديقيّ القديم الذي كان يتفادانيّ لـ 30 عام، إنني أفتقده. |
Onu ben de özledim ancak aylardır kendisinden haber alan olmadı. | Open Subtitles | ..أفتقده أيضا لكن لا أحد سمع عنه لمدة أشهر |
- Onu özledim Jacks. - Talullah komik olma. | Open Subtitles | أنا أفتقده جاكس تالولا , لا تكوني سخيفة |
- Onu çok özledim Nick. | Open Subtitles | أفتقده كثيراً يا نيك, وأنا أيضاً. |
Sanırım özlediğim tek şey Desiree'ydi. | Open Subtitles | أعتقد الشيء الوحيد الذي أفتقده هي ,ديزري |
Soğuk havanın ve dev sivrisineklerin arasında... ..onları biraz özlemiştim sonra onlardan daha çok özlediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | بين الهواء البارد و البعوض العملاق افتقدتهم قليلاً لكن عندها رأيت شيئاً أفتقده أكثر |
Biliyorum sen de Dutch'ı benim özlediğim kadar özlüyorsun. | Open Subtitles | أعرف بأنك تفتقدين ديتش , كما أفتقده أنا ايضا |
Onun adına mutlu olmadığımı söylemiyorum. Sadece onu özlüyorum. Hayır, ben anladım. | Open Subtitles | لا أعني أنني لست سعيدة لأجله أنا أفتقده فحسب |
Öldürecek kadar ondan nefret etsem de hayatta olmadığı için onu özlüyorum. | Open Subtitles | كرهته بما يكفي لأقتله... لكن طالما إنّه في الحقيقة ميت، أنا أفتقده... |
Onu her zaman özleyeceğim. Bana sebebini söyle. | Open Subtitles | أنا أفتقده كثيرا إسألنى عن السبب |
Kabul ediyorum ki... onu geri almak bana onu ne kadar özlediğimi hatırlattı. | Open Subtitles | ..أَعترفُ. العودة تجعلني ادرك كم أفتقده. |
Yediğim her lokmada ya da ortak bir şeyler yaşadığımızda Özlüyorum. | Open Subtitles | أفتقده مع كل قضمة من الطعام. ومع كل غرض مألوف أحمله. |
Sonya'nın mali üstünlüğü ile ilgili eksik kaldığım herşeyi | Open Subtitles | أيا ما قد أفتقده من النفوذ المالي ل سونيا |
Olması gerektiği ama hiç olamadığı kişiyi Özlüyorum ama onu özlemiyorum. | Open Subtitles | إنني أفتقد ما يجب أن يكونه و أفتقد الذي لم يكونه أبداً ولكنني لا أفتقده شخصياً |
Tanrı şahidim olsun, üniversiteye gittiğinde onu hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | أقسم، عندما يذهب للجامعة لن أفتقده حتى |
Uzun süredir içmedim. özlemişim. | Open Subtitles | لم أشربه منذ مدة طويلة ، أفتقده كثيرا |
Bazen dışarıda kaçırdığım çok şey varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | للأسف ، هناك أوقات أشعر أن هناك الكثير في الحياة أنا أفتقده |
Filmciliğin bütün girdi çıktılarını biliyorum ama eleştirmenlerin "ana fikir" dediği şeyi kaçırıyorum sen benden daha iyisin. | Open Subtitles | أعرف جميع خدع صناعة الأفلام و لكن ما أفتقده هو ما أعتقد "بأن النقاد يسمونه "الجوهر و هذا هو أنت أكثر مني |
Yürek varmış sende. Neler kaçırdığımı merak etmeme sebep oluyor. | Open Subtitles | لديك بعض الشجاعة هذا يجعلني أتساءل عما أفتقده |