Sana evlenme teklif etmek verdiğim en iyi karardı ve en kötü karar da sıvışıp gitmek. | Open Subtitles | أفضل قرار إتّخذته كان طلبكِ للزواج، وأسوأ قرار كان الهروب. |
Tüm bu karışıklığı yavaşlatması, mahkemenin şimdiye kadar verdiği en iyi karardı. | Open Subtitles | أفضل قرار أخذته تلك المحكمة هو التريث في تلك العملية. |
Kızımızın 80 yaşında bir diva ve bir kaç cazcı adamla gitmesine izin vermek verdiğimiz en iyi karardı. | Open Subtitles | ترك ابنتنا تنتهج الطريق مع مطربة ثمانينية وبعض عازفي الجاز المتواضعين كان أفضل قرار اتخذناه |
Burada işe başlayıp bu güzel kadınla evlendim. Hayatımın en iyi kararıydı. | Open Subtitles | وتزوجت هذه المرأة الجميلة وهذا كان أفضل قرار في حياتي |
Hayatımın en iyi kararıydı. | Open Subtitles | كان ذلك أفضل قرار في حياتي |
Bu, sorunlara yaklaşırken, büyük bir dikkatle bir durumun yapısal analizini yapmamızı, onun aleyhimize etki etmesi ve manipüle olma gibi gizli sorunlarının ortaya çıkmasını ve bizim en iyi kararı vermemizi sağlayan bir yaklaşımdır. | TED | وهي طريقة لتحليل السؤال تجعلنا نقيّّم الوضع بعناية، ونكشف المشكلات الخفية، كالتحيز و الخداع. ثم نتخذ أفضل قرار. |
47 yıldır, üç çocuk ve sekiz torundan sonra, diyebilirim ki, bu hayatımda aldığım en iyi karardı, çünkü bizi geliştiren, bize benzeyemeyen insanlardır. | TED | وبعد47 سنة، ثلاثة أطفال وثمانية حفدة بعد ذلك، يمكن أن أقول وأنا متأكد أن هذا كان أفضل قرار اتخذته في حياتي، لأن الناس المختلفين عنا هم من يجعلوننا نتطور. |
Hayatımda verdiğin en iyi karardı diyebilirim. | Open Subtitles | لن أقول إنه أفضل قرار فعلته فى حياتى |
Aslında, bence bu aldığımız en iyi karardı. | Open Subtitles | في الواقع ، أظنّ أنه أفضل قرار اتخذناه |
Hayatımda verdiğim en iyi karardı diyebilirim. | Open Subtitles | لن أقول إنه أفضل قرار فعلته فى حياتى |
Evet,hayatımda aldığım en iyi karardı. | Open Subtitles | أجل، أفضل قرار اتخذته أنا أيضاً |
Ayrıca bu hayalimden vazgeçmek verdiğim en iyi karardı. | Open Subtitles | ،التخلي عن هذا الحلم أفضل قرار فعلته |
O çocuktan kurtulmak verdiğim en iyi karardı. | Open Subtitles | تخلي عن ذلك الطفل أفضل قرار قد إتخذته |
Hayatımda verdiğim en iyi karardı. | Open Subtitles | و هو أفضل قرار اتخذته في حياتي |
Dörtyol ağzında ruhunu şeytana satması, verdiği en iyi karardı. | Open Subtitles | باع نفسه للشيطان هذا أفضل قرار اتخذه |
Ama sanırım, baba, buna katılacaksındır Lee ile evlenmek hayatımın en iyi kararı. | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن أبي سيوافق أن تزوج (لي) هو أفضل قرار في حياتي |
Bana şimdiye kadarki en iyi kararı verdiği için Brick'e teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أشكر (بريك) على منحي أفضل قرار على الإطلاق |