| Tek Yaptığım şey dikilip vücudumu atışın geldiği noktaya doğru eğmekti. | Open Subtitles | ما كنت أفعله هو وقوفي هنالك ثمّ أنحني بجسدي نحو الرّمية |
| Yaptığım şey, tam olarak siz Konoha ninjalarının istediği şey değil mi? | Open Subtitles | أليس ما أفعله هو بالضبط ما يريده كل نينجا كونوها طوال الوقت؟ |
| Ne Yaptığım yada yapmadığım benimle borsacım arasında hepsi bu kadar. | Open Subtitles | مالذي فعلته ولم أفعله هو بيني وبين خالقي وهذا نهاية النقاش. |
| Tüm gün ondan nefret ediyorum sarhoş olduğumda ise tek Yaptığım, onu düşünmek. | Open Subtitles | أكرهه طوال اليوم وعندما أكون ثملة كل ما أفعله هو أن أفكر به |
| Tek yapmam gereken şey oturmak ve onlar herşeyi yapıyorlar. | TED | كل ما علي أن أفعله هو الجلوس، و يفعلون هم كل شيء. |
| Tek yapmam gereken... her seferinde ufak bir adım atmak, ve böylece her şeyi yapabilirim. | Open Subtitles | كل ما يجب أن أفعله هو أن أخطوا خطوات صغيرة بكل وقت وأستطيع فعل أي شئ. |
| Saatlerdir tek Yaptığım gülmekken kendimi nasıl durduracağım acaba? - Alo. | Open Subtitles | كيف سأمنع نفسي حيث كل ما كنت أفعله هو الضحك لساعات؟ |
| Benim tek Yaptığım senin yarattığın şeyin gerçek potansiyelini kullanmak. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو إطلاق القدرة الحقيقيّة الكامنة لما صنعتِ. |
| Kendimi kurtarmam gerek ama tek Yaptığım seni onunla yatakta hayal etmek. | Open Subtitles | أحتاج لأن أنقذ نفسي, وكل ما أفعله هو تخيلك في السرير معها |
| Ve ayrıca 15 yaşında bir çocuğum olduğu için tek Yaptığım şey yemek pişirmek, yemek pişirmek ve yemek pişirmek. | TED | وبما أنه لدي ابنٌ في الـ ١٥ من العمر ، فكل ما أفعله هو الطبخ ، والطبخ ، والطبخ. |
| Yaptığım tek şey, görüntü karesindeki noktaların rengini değiştirmek, siyahtan maviye, maviden siyaha. | TED | كل ما أفعله هو تغيير لون النقاط من الأزرق إلى السود ومن الأسود إلى الزرق |
| Tek Yaptığım, birşeyler satın almak... | Open Subtitles | .. كل ما أفعله هو شراء الأشياء أريد أن أكون نادلة |
| En sevdiğim, ve en iyi Yaptığım şeyler bunlar. | Open Subtitles | هذا ما احب فعله و ما أفعله هو افضل ما لدي |
| Tek Yaptığım tiksinerek korkaklığıma özürler bulmak. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو صُنع الأعذار لجبني من خلال الغثيان |
| Yaptığım şey sadece iğrenç ve ahlaksız cinsel ilişkileri vurgulamak. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو أني أقوم ببعض التواصل الجنسي القبيح والدنيئ |
| Yaptığım şey sadece iğrenç ve ahlaksız cinsel ilişkileri vurgulamak. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو أني أقوم ببعض التواصل الجنسي القبيح والدنيئ |
| Bu küçük kasabada bile Yaptığım işin insan hayatıyla doğrudan ilişkili olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | لأنه حتى في هذه البلدة الصغيرة , أشعر حقيقة وكأن ما أفعله هو الإتصال العميق مع المركز الحقيقي لحياة الناس |
| Tek Yaptığım koca kıçımın üstünde oturmak. Bu kadar büyük olmasaydı, daha mutlu olabilirdim. | Open Subtitles | كل ما أفعله هو الجلوس على مؤخرتي البدينة لو لم تكن مؤخرتي بدينة لكنت أكثر سعادة |
| İlk yapmam gereken şey sinyal vermek... | Open Subtitles | أوّل شيء أفعله هو أن أقوم بإضاءة الأنوار المتقطّعة |
| Tek yapmam gereken, bir iki paketi içime yerleştirmekti. | Open Subtitles | وكل ما علي أن أفعله هو أخذ لفافاته وأضعها بوسط أغراضي |