Senin için elimden geleni yapıyorum, ancak durum biraz karışık. Göze batmamanızı istiyorum. | Open Subtitles | اصغيا، أنا أفعل ما بوسعي لأجلكما، ولكن الأمر معقد، أريدكما ألا تثيرا المشاكل.. |
İnsanların rahatsız edici durumlarda rahat hissedebilmeleri için elimden geleni yapıyorum. Keder oldukça rahatsız edici bir duygu. | TED | أنا فقط أحاول أن أفعل ما بوسعي لجعل المزيد من الناس مُرتاحين مع غير المُريح، والحزن غير مريح مطلقًا. |
Dünya tehlikeli. Bu insanları güvende tutabilmek için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | المكان خطر بالخارج، إنني أفعل ما بوسعي لسلامة مرضاي. |
Bayanlar ve baylar, zekanızın tatmin, ve ruhunuzun barışta, ve kabınızın bu dönem dolduğunu görmek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | حسناً، سيداتي و سادتي، يجب أن أفعل ما بوسعي.. لأرى إن كان ذهنكم صافياً. أو روحكم سالمة. |
- Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. - Bu iş böyle olmaz. | Open Subtitles | أنا أفعل ما بوسعي - ضع المزاح جانبا - |
Lucy, bunu kaldıramadı. O pekâlâ, yardım etmek için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | لوسي ليست بخيرهي وأنا أفعل ما بوسعي للمساعدة |
Yani, aramızı düzeltmek için, elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | لذا .. أنا أفعل ما بوسعي لإصلاح هذا الأمر |
Burada elimden geleni yapıyorum. Sen de bu kadarını yapamaz mısın? | Open Subtitles | أنظري ، أنا أفعل ما بوسعي هنا هل يمكنك أن تقدري هذا ؟ |
elimden geleni yapıyorum ama eleştirileri, dibimden ayrılmaması beni cadı takımına katma isteği. | Open Subtitles | أنا أفعل ما بوسعي لكن مع إنتقادها و مضايقتها لي و محاولة جعلي أنضم للفريق السحري |
Babanla olmayı tercih edeceğini biliyorum ama elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تفضلين أن تكوني مع والدك لكنني أفعل ما بوسعي |
Sana yardımcı olmak için şu anda elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل ما بوسعي لمساعدتك الأن |
Bizleri korumak için elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل ما بوسعي لأساعد في حمايتنا. |
elimden geleni yapıyorum. İmkansız. Bu adamlar... | Open Subtitles | نعم ، أفعل ما بوسعي و هذا مستحيل لو أنهم... |
- elimden geleni yapıyorum. - Nefes almakta güçlük yaşıyor. | Open Subtitles | أنا أفعل ما بوسعي - لابد أن تنفس متعرض لعائق - |
Francis, elimden geleni yapıyorum ama buna iki taraftan da yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | (فرانسيس), أفعل ما بوسعي لكن يجب أن نعالج الأمر من جانبيه |
elimden geleni yapıyorum yani. Endişelenmeni istemiyorum. Ve... | Open Subtitles | وهكذا أنا أفعل ما بوسعي لا أريدك أن تقلقي لشيء وأنا... |
Bunu anlıyorum, merak etme. elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم ذلك , أنا أفعل ما بوسعي هنا |
elimden geleni yapıyorum. | Open Subtitles | انني أفعل ما بوسعي |
Söz veriyorum seni bir daha rahatsız etmemek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أعدك بأن أفعل ما بوسعي حتي لا أضايقك ثانيةً |
Başına gelen tasavvur edilemez bunu atlatman için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | ما حدث لك لا يمكن تصوّره وسوف أفعل ما بوسعي لأساعدك على اجتياز ذلك |
Elimden gelenin en iyisini yapıyorum! | Open Subtitles | أنا أفعل ما بوسعي |
Bu yetenekli insanları ele geçirip, kontrol altında tutabilmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum ama hepsini ölmüş olmasını isteyen insanlar var. | Open Subtitles | أنا أفعل ما بوسعي للاحتواء و التحكم بذوي القدرات لكن هناك أناس آخرون |