Eğer olay ufkundan içeri girerlerse, geçit kapandığında ön taraftan gelmeyecekler mi? | Open Subtitles | إذا عبروا أفق الحدث من هناك أليسوا سيخرجون من الجهة الأخرى ؟ |
Eğer işe yaramazsa, olay ufkundan içeri göndeririz onu. | Open Subtitles | و لو لم يعمل هذا ، لنرسله عبر أفق الحدث |
Cismin içeriye düştüğünü asla gözlemleyemeyeceksiniz. Tüm olay ufku boyunca. | Open Subtitles | لا يمكنكم أن تروا شيئاً يقع حتى أسفل أفق الحدث |
Solucan deliğinin quantum (atom altı) parçacıklarından oluşmuş bir ufuk çizgisi. | Open Subtitles | إنه أفق الحدث الذى تكون من الجزيئات الذرية التى يتكون منها الثقب الدودى |
Şunu da ekleyeyim, o karanlık yer, olay ufkunun imzası. | TED | وتلك المنطقة المظلمة هي ما يميز أفق الحدث. |
- Hâlâ zaman var. - Olay ufkuna girmeyi düşünmelisin. | Open Subtitles | لا زال هناك وقت يجب أن تأخذ أفق الحدث بالإعتبار |
- Şu an için, göz ufuk çizgisinin oluştuğu düzlemin hemen önünde. | Open Subtitles | الآن الدرع تقع أمام الحافة حيث أن أفق الحدث يتشكل |
Onu olay ufkundan içeri göndermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرسله عبر أفق الحدث |
olay ufkundan geliyor. Olamaz. | Open Subtitles | انها تأتي من داخل أفق الحدث |
Bu bir görsel değil, her zaman düşündüğümüz şeyin bir bilgisayar simülasyonu, kara deliğin çevresindeki olay ufku gibi. | TED | هذه ليست صورة، هذه محاكاة بالحاسوب لما كنا نتصور دائمًا على أنه أفق الحدث. |
Orada ışık görememizin sebebi, oradan bize doğru gelecek ışığın olay ufku tarafından yutulması. | TED | إن سبب عدم رؤيتنا للضوء القادم من هناك، هو أن الضوء الذي يمكن أن يأتي إلينا من ذلك المكان قد ابتلعه أفق الحدث |
Olay ufkuna, "olay ufku" diyoruz. Oldukça basit. Çünkü uzayı iki ayrı bölgeye ayırıyor. | Open Subtitles | نسمّي أفق الحدث بذلك الاسم لأنّه يفصل الفضاء إلى منطقتين |
O halde, şu bahsettiğin... kurmaca ufuk çizgisi nereye bağlanacak? | Open Subtitles | إذا ماهو هذا أفق الحدث الخيالي يكون مرتبط بماذا؟ |
ufuk çizgisi seni çözer ve solucan deliğine gönderir. | Open Subtitles | أفق الحدث يجعلك غير أساسي ويرسلك عبر الثقب الدودي |
Belki de bir ufuk çizgisi oluşturmak için bir solucan deliği kurmamız gerekmez. | Open Subtitles | ربما نحن لسنا بحاجة للاتصال بثقب دودي لتشكيل أفق الحدث |
Peki ya bir kara deliğin olay ufkunun hemen kenarında ortaya çıkarsa ne olur? | TED | لكن ما الذي يحدث عندما يظهران بالضبط عند حافّة أفق الحدث للثقب الأسود؟ |
O halde kara deliğin olay ufkunun içerisinde diğer bir zıt yüklenmiş parçacığı yok eder ve kara deliğin kütlesini düşürür. | TED | ثم سيفني جسيمًا آخرًا معاكسًا له في الشحنة ضمن أفق الحدث للثقب الأسود، مقلّصًا بذلك كتلة الثقب الأسود. |
Kara deliğin kütlesi arttıkça, olay ufkunun yüzeyi de artmaktadır. | TED | بينما تزداد كتلة الثقب الأسود، فإن سطح أفق الحدث بالتالي يتمدد. |
Olay ufkuna yaklaştığınızda çekim gücü gittikçe güçlenir ve garip şeyler olmaya başlar. | Open Subtitles | عند الاقتراب من أفق الحدث تزداد الجاذبية قوة وتبدأ أمور غريبة جداً بالحصول |
Cheyenne Dağı'nı yutmadan önce bağlantıyı koparmanın tek yolu hemen ufuk çizgisinin üzerinde bir bomba patlatmak oldu. | Open Subtitles | {\an8} الطريقة الوحيدة لقطع الإتصال "قبل أن يبتلع قمة شايان {\an8} كانت بإعداد شحنة متفجرة في أفق الحدث |