Şimdi ne zaman benzin alsam aklıma bu karbon miktarı geliyor. | TED | لذا كلما أقوم بتعبئة الغاز٬ أفكر بذلك الليتر٬ وكمية الكاربون الذي استلزمته. |
Ve bir sürü değirmeni olan o zarif yaşlı beyefendi aklıma geldikçe. | Open Subtitles | و عندما أفكر بذلك الرجل المسن مع كل تلك المطاحن |
Geçen hafta evde bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | نعم، لقد كنت أفكر بذلك في المنزل في الأسبوع الماضي |
bunu düşünüyorum... Yanımda gelemez. Annemle yaşayabilir. | Open Subtitles | إنني أفكر بذلك ، بأنه يجب عليه البقاء هنا حيث يستطيع العيش مع أمي |
Elliot, senin için deliriyorum ama tüm hafta bunu düşündüm. | Open Subtitles | أنا مفتون بك، لكني كنت أفكر بذلك طوال الاسبوع |
düşününce, birlikte geçirdiğimiz son günler de deniz kıyısındaydı, değil mi? | Open Subtitles | عندما أفكر بذلك فأن الأيام الأخيرة التي قضيناها معاً كانت على الشاطئ, أليس كذلك؟ |
ve düşündüğümde, Kuşkulanmaya başlıyorum... | Open Subtitles | وعندما أفكر بذلك.. يخالجني الشك في الأمر |
Sadece bana Bunu düşünmek için zaman verin. | Open Subtitles | حسنًا، ربما ذلك فقط أعطوني وقت لكي أفكر بذلك |
Şimdi düşünüyorum da o kadar da ciddi bir şey değildi. | Open Subtitles | أفكر بذلك الآن، لم يكن ما فعله خطأ فادح. |
Hassiktir bunu düşünemedim, daha gitmeden bok ettim herşeyi. | Open Subtitles | تباً، لم أفكر بذلك حتى لقد أفسدت الأمور كلياً حتى قبيل وصولي |
Aman Tanrım, bende onu düşünüyordum. | Open Subtitles | ياإلهي لم أكن أفكر بذلك |
Bunu hiç böyle düşünmemiştim. | Open Subtitles | أن لم أفكر بذلك . بتلك الطريقة |
Doğru, 48'indeydi o, değil mi? Şu ana dek aklıma bile gelmemişti. | Open Subtitles | صحيح، كان في الـ48 من عمره، لم أفكر بذلك قبل الآن |
Şimdi onu düşündüğümde, bir rüyanın gerçekleştiği an aklıma geliyor. | Open Subtitles | عندما أفكر بها الآن , أفكر بذلك الوقت عندما أصبح الحلم حقيقه |
Oradan her geçişte aklıma geliyor patlatmak. | Open Subtitles | كل مرة أقود فيها بجانب ذلك المنزل أفكر بذلك. |
Bugün bunu düşünüyordum, sanırım köpek olarak sürdüğü yaşamda onun tek korkusu yalnız bırakılmaktı. | Open Subtitles | عندما أفكر بذلك اليوم , فانني أعتقد بأن ذلك كان يمثل الخوف الوحيد في حياته بأن يُترك وحيدا |
Evet, fedailerin beni hava kilidine attıklarında ben de bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | أجل ، كُنت أفكر بذلك الأمر عندما قام أتباعك بإلقائي في غرفة مُعادلة الضغط تلك |
Geçen hafta bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | لكنني كنت أفكر بذلك منذ أسبوع مضى |
Ben de son 12 saattir bunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أجل, كنت أفكر بذلك طوال الـ12 ساعة الماضية |
Ama hayatımın her gününde bunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر بذلك في كل يومٍ من حياتي. |
Bir düşündüm de, hepsi gelecekler. Suç Köpeği McGruff ve Güvenlik Kartalı Goldie mi? | Open Subtitles | يا عزيزتي سيكونوا كلهم هناك و عندما أفكر بذلك تخرج الأفكار كلها |