Kendini hayatını yaşarken, filmlerini çekerken karınla dans ederken, ben hala buradayım. | Open Subtitles | عندما تكون في حياتك، تصنع أفلامك وترقص مع زوجتك، أظل أنا هنا |
Oraya gideceksin seni onurlandıracaklar, filmlerini gösterecekler aptal bir iki de soru soracaklar sonra da evine döneceksin. | Open Subtitles | تذهب هناك، ويكرمونك، ثم يعرضون أفلامك يسألونك بعض الأسئلة الغبية، ثم ترجع لبيتك |
Tüm filmlerinizi seviyorum Bayan Crawford fakat bu benim için özel. | Open Subtitles | أنا أحب كل أفلامك سيدة كروفرد لكن هذا مميز بالنسبة لي |
Senin filmlerinden alıntı yaparsam bu ırkçılığa kaçmaz, değil mi? | Open Subtitles | هيه ,حينما اقتبس كلام من أفلامك ,هذا ليس تعصبا ,صحيح؟ |
- filmlerin kötü eleştiri alsa da seninle gurur duyuyoruz, Vinnie. | Open Subtitles | حتى عندما تتلقى أفلامك انتقاذات لاذعة، نفخر بك |
Biliyorum çok zor ama kendi filmini yapmalısın, şimdi, bugün. | TED | أعرف كم أن هذا صعب، لكن يجب عليكي أن تصنعي أفلامك الآن واليوم، طويلة لا قصيرة. |
Bütün albümlerin var onda. Bütün Filmlerine gidiyor. Sürekli senden bahsediyor. | Open Subtitles | إنه معجب بك، لديه كل ألبوماتك وشاهد كل أفلامك |
Bütün filmleriniz psikolojiyle ilgili, asla politik değiller. - Politik duruşunuz ne? - Ne diyebilirim ki? | Open Subtitles | أفلامك دائماً نفسية وليست سياسية أبداً ماهي وجهة نظرك السياسية ؟ |
filmlerini ben çekiyorum, müşterilerimi satmazsan iyi edersin, dedim. | Open Subtitles | قلت لها أنا أوقع أفلامك لكن من الأفضل لك أن تبيعي عملائي |
Senin hayranınım dostum. filmlerini seviyorum. | Open Subtitles | أنا من كبار المعجبين يا رجل و أنا أحبّ أفلامك |
filmlerini çok beğendiğimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط أن أقول بأنني معجبٌ بكلِّ أفلامك. |
Sizin büyük bir hayranınızım. Bütün filmlerinizi izledim. | Open Subtitles | أنا فقط من أشد معجبيك لقد شاهدت كل أفلامك |
İlk zamanlardaki filmlerinizi herkes çok beğeniyor. | Open Subtitles | أفلامك الأولى.. الجميع يحبها بلا استثناء |
Bence TV de bu hafta gösterdikleri filmlerinden ötürü kıskanıyor. | Open Subtitles | أعتقدأنهاغيرانة... لأن أفلامك القديمة كانت تعرض... على التلفاز هذا الأسبوع. |
Bu cinayetleri kim işliyorsa, filmlerinden ve senden esinleniyor. | Open Subtitles | من يقوم بأعمال القتل هذة يستخدم أفلامك كمصدر للالهام |
Bütün filmlerin bozulmuş, biri bile sağlam değil kimse de sıcaktan, ve nemden koruyamamış. | Open Subtitles | كل أفلامك فشلت, وليس واحداً منها.. يمكن أن أبقي رأسكِ فوق الماء. |
Sana kaç defa filmini yatağın altında tavayla saklamaman gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك ألا تضع أفلامك تحت السرير بجوار المدفأة. |
Çocuklarım ve ben Filmlerine bayılıyoruz. | Open Subtitles | أتعلم ، أطفالي وانا نحب رؤية أفلامك انت تجلب لنا الكثير من السعادة |
Sizin ilk filmleriniz kült yapımlardır. | Open Subtitles | أفلامك المبكرة كانت كلاسيكيات في غير أوانها |
Rainier Wolfcastle! Filmlerinize bayılıyorum ve Powersauce barlarınıza ve kaslı karnı- | Open Subtitles | (رينير ولفكاسل) أحب أفلامك وحلوىالقوىخاصتك،وعضلاتك.. |
O pis filmler yüzünden bozuldu mu yine senin bilgisayar? | Open Subtitles | هل ربما ، قامت بكسر الكمبيوتر مرةً أخرى لإنها وجدت قائمة أفلامك الإباحية؟ |
Belki senin 70'lerde oynadığın filmleri beğeniyordur, | Open Subtitles | ربما احبت أفلامك التي مثلتها فى السبعينيات |
Tüm filmlerinde öbür dünyadan iletişime geçen kötü ruhlar için araştırma yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّك بحثت بأمر الأرواح الشريرة التي تأتي من الآخرة لكلّ أفلامك. |
filminizi çok beğendim. Siz bir numarasınız. Özür dilerim. | Open Subtitles | أحب أفلامك أنت الرقم واحد أجل أنا آسف يا سيدي |
Filmlerinin tamamını getirdin mi? | Open Subtitles | هل أحضرت كل أفلامك ? |
Filmlerinizin nasıl kar edeceği hakkında söylediklerinizi düşündüm. | Open Subtitles | بدأت أفكر فيم قلته بأنك تريد أن تحقق أفلامك الأرباح |
Bunlar filmlerindeki konuşmalardan çok daha iyi. | Open Subtitles | ذلك أكثر من أيّ خطاب من أيّ من أفلامك |