Benden kaçtı ama, ama intikam için hırsımı gelecek nesilden çıkaracağım. | Open Subtitles | أفلت مني لكنني سأنزل انتقامي بالجيل التالي |
Sanırım birisi cinayet işleyip kaçtı. | Open Subtitles | أعتقد أن شخص ما أفلت من جريمة قتل بدون عقاب |
- bırak elimi, seni geri zekâlı! Defol git şu tarafa! | Open Subtitles | أفلت يدي اللعينة ايها المتخلف واحزم اغراضك |
Benim de. Kendini kurban gibi görmeyi bırak. | Open Subtitles | وأنا أجعله من شأني، أفلت ذلك المسكين الصغير من على قبضتك |
- Bir alıcı laptopla birlikte kaçmış. | Open Subtitles | مشتر واحد أفلت هاربًا بالحاسوب النقال إذن فقد فشل العميل |
İşlediği cinayetin yanına kâr kalışı seni hiç sinirlendirmiyor mu yani? | Open Subtitles | ولستَ حانقاً ولو قليلاً أنّ هذا الرجل أفلت بجريمة قتل؟ |
Yine kaçırdık. | Open Subtitles | لقد أفلت هذه المرة أيضاً |
Ne yazık ki, dün gece hiç iz bırakmadan kaçıp gitti. | Open Subtitles | للأسف أفلت بالأمس دون أثر |
Bodnar olanlardan sonra kaçarsa, bana, boşa harcanan işgücünden bahsedeceksin. | Open Subtitles | تحدث الى بشأن اهدار القوه البشريه اذا أفلت بودنار بعد كل هذا |
O zaman kurtuldu ama şimdi tam kafasına sıkacağım. | Open Subtitles | هذه المرة أفلت لكن المرة القادمة سأصوب على الرأس مباشرةً |
Kesinlikle eminim, ama çok ucuz kurtulmuş. | Open Subtitles | متأكد تماماً ، أفلت لحُسن حظه من إصابة بالغة |
Almaya gönderildiğin müzik kutusunu Bay Sark alıp kaçtı. | Open Subtitles | صندوق الموسيقى بأنك أرسل للإسترجاع. أفلت السّيد سارك منها. |
Yılan kaçtı. En azından çocuk güvende. | Open Subtitles | أفلت رجال المهرّب ثانية , لكن على الأقل الولد آمن. |
Büyük sürpriz. Salak olan yakalandı, akıllı olan kaçtı. | Open Subtitles | مفاجأة كبيرة، الشخص الأخرس قد مسك و الذكيّ قد أفلت |
Başka bir deyişle, Haley sadece kaçmadı yanında 50,000 Dolar değerinde silahlarla mı kaçtı? | Open Subtitles | بكلمات أخرى, "هيلي" لم يفلت فقط, بل أفلت مع ما قيمته 50,000 $ من الأسلحة؟ |
Dün akşam bir iblis vardı. Dövüştük ama kaçtı. | Open Subtitles | شيطان ، الليلة الماضية ضربته لكنه أفلت |
Değneği bırak, at dedim. Arkanı dön. | Open Subtitles | أفلت السلاح، ارم السلاح تعال إلى الخلف |
- bırak. Kuyruğum yeni tarandı. | Open Subtitles | - دعني, هيّا، فقط أفلت ذيلي من يديك - |
Tamam. bırak, bırak. | Open Subtitles | حسناً، أفلت، أفلت |
Diğerlerini yakalarken, gizlice kaçmış olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | هل من الممكن أنّه قد أفلت لحظة قبضكم على البقية ؟ |
Asi bir samuray kaçmış! | Open Subtitles | لقد أفلت أحد الساموراي المتمردين! |
O halde yaptığı 40 yıl önce dostumuzun yanına kalmış. | Open Subtitles | -ليس بعد إذاً فقد أفلت قاتله بجريمته منذ أربعين عاماً |
Tüh,kaçırdık. | Open Subtitles | تباً لقد أفلت منا |
- Onu sevmedim ve gitti. | Open Subtitles | -أنا لم أحب ذلك, هو فقط أفلت مني |
Umurumda değil. Travis bu sefer de kaçarsa bir daha asla bulamayız. | Open Subtitles | لا أبالي، إن أفلت (ترافس)، فسيفلت إلى الأبد |
Billy kurtuldu, ama kısa süre sonra, delirdi. | Open Subtitles | وبيلي أفلت... ... لكنبعدقليل،جن. |
Yara almadan kurtulmuş. Burada şehirde saklandığına inanıyorlar. | Open Subtitles | أفلت سليماً يعتقدون بأنه يختفي هنا في البلدة |