"أفوّت" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaçırmak
        
    • kaçırmam
        
    • kaçırıyorum
        
    • kaçıramam
        
    • kaçırmadım
        
    • kaçırmayacağım
        
    • kaçıramazdım
        
    • kaçırdığım
        
    • kaçırmazdım
        
    • kaçırabilirim
        
    • kaçırmamın
        
    • kaçıracağım
        
    • kaçırabilirdim
        
    • kaçırmamışımdır
        
    • kaçırmayacağımı
        
    Böyle değerli zamanları kaçırmak çok zor geliyor. Open Subtitles لا تشغل بالك بالأمر يصعب عليّ أن أفوّت لحظات غالية كهذه
    Uçağa saklıyorum. Pazar günü, spor bölümünü hiç kaçırmam. Open Subtitles أحتفظ به للطائرة، لم أفوّت يوماً القسم الرياضي ليوم الأحد
    Hatta şu anda kızımın düğününü kaçırıyorum. İyi adammış diye duydum. Open Subtitles أنا أفوّت زواج ابنتي بالوقت الحالي زوجها رجل لطيف ، كما قيل لي
    Otobüsü kaçıramam. Open Subtitles لا أستطيع أن أفوّت الحافلة التي تذهب للمنزل.
    Beş çocuk yetiştiriyorum ama ben bile geçen haftayı kaçırmadım. Open Subtitles إنيّ أربيّ خمسة أبناء، ولمْ أفوّت حلقة الإسبوع الماضي.
    O bizim yanımızda olduğu sürece asla, asla ve asla başka bir randevu kaçırmayacağım. Open Subtitles بألاّ أفوّت موعداً آخر أبداً، أبداً طالما أنّه موجود، أبداً
    İşlerin nasıl değişeceğini görmeyi kaçıramazdım. Open Subtitles لا أريدُ أنّ أفوّت كيف سيكون مآل الأمور.
    Önceden de kaçırdığım çok şey oldu. Open Subtitles أجل، حسناً، كنتُ أفوّت الكثير من الفرص في الآونة الأخيرة.
    Önemli bir şey olmasa bunu kaçırmazdım, biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنتي تعرفين أنني لن أفوّت هذا. إلا إذا كان شيء مهم، صحيح ؟
    Bir tarafım da pumanın Dean'ı ikiye bölmesini arzuluyor, ve bunu kaçırmak istemiyorum. Open Subtitles مع أنّ جزءاً منّي يأمل أن يلتهم دين. ولا أريد أن أفوّت رؤية ذالك.
    Sen gittikten sonra, haklı olduğunu anladım. Heyecanı kaçırmak istemedim. Open Subtitles بعد أن غادرتِ، أدركتُ بأنّك كنت محقّة ولم أشأ أن أفوّت الإثارة
    Ben bunu kaçıracaksam, herkes kaçırmak zorunda. Open Subtitles إذا كان لابد أن أفوّت هذه, الجميع عليهم تفويتها.
    Ben brunch'lara gitmem ameliyatları kaçırmam ve Sevgililer Günü'nü kutlamam. Open Subtitles لا أحضرُ حفلات الإفطار ولا أفوّت الجراحات , ولا أحتفل بعيد الحب
    Bilirsin beni. Asla destansı bir başarısızlık planını kaçırmam. Open Subtitles إنّكَ تعرفني، لا أفوّت فرصة إبتكار خطّة تؤدّي إلى فشلٍ ملحميّ
    İyi viski içmek için para ödeme fırsatını asla kaçırmam. Open Subtitles تعرفين أنّي لا أفوّت فرصة على الإطلاق ليُدفع لي لشرب نبيذ جيّد.
    Ara sıra tropikal depresyonu kaçırıyorum, ne olmuş? Open Subtitles إذاً، فإنّي أفوّت انخفاضاً استوائياً من فترة لأخرى
    Varsayımıma göre, bu öğleden sonra da ayıktın ve şimdi ise endişeli destekleyenler yüzünden maskeli baloyu kaçırıyorum. Open Subtitles أفترض أنكِ كنتِ يقـِظـَة عند ظهر اليوم والآن أنا أفوّت الحفلة لأرد على مكالمات مؤيدين قلقين
    Elbette. Bunu asla kaçıramam. Open Subtitles بالتأكيد , لن أفوّت العرض . العالمي
    Beş yıldır şovun bir bölümünü bile kaçırmadım. Open Subtitles لم أفوّت ولا حلقة منذ خمس سنوات
    Özür dilerim ama bir yemeğe daha gelmek için sene boyunca iple çektiğim şeyi kaçırmayacağım. Open Subtitles آسف , لكني لن أفوّت شيء أتطلع له طوال السنة لعشاء عادي
    Ana Confessor'ın Aydindril'e adaleti geri getirdiğini görmeyi kaçıramazdım. Open Subtitles و أفوّت فرصة مشاهدة مؤمنتي تـُعيد العدالة إلى "آندينريال" ؟
    Daha önce hiç kaçırdığım bir şeyler olduğunu düşünmedim. Open Subtitles ولم أشعر قطّ بأنّني أفوّت شيئاً.
    Bunu asla kaçırmazdım. Open Subtitles بهذه السرعة، مسألة توقيع المقتصّين هل تقومين بتغطيتها ؟ -لا يمكن أن أفوّت ذلك
    Tanıklığı nasıl kaçırabilirim ki? Open Subtitles كيف أفوّت حفل تكريم؟
    Hasta olabilirim, ama açılış gecesini kaçırmamın yolu yok. Open Subtitles لعلي مريضة, لكن مستحيل أن أفوّت الإفتتاح الليلة
    Ekonomi dersini yine kaçıracağım. Open Subtitles كم الساعة الآن؟ أفوّت دروس الاقتصاد بالوضع الحالي.
    Bunu nasıl kaçırabilirdim? Open Subtitles كيف يمكن أن أفوّت هذا؟
    Umarım bir şey kaçırmamışımdır. P.M. kriz üzerine çok konuşur da. Open Subtitles أرجو أنّي لم أفوّت أيّة ثرثرة لرئيس الوزراء عن هذه الأزمة
    Karate gösterini kaçırmayacağımı söylediğimde ciddiydim. Open Subtitles أتعلم , لقد كنتُ أعني ما قلت عندما . وعدتك بأنّ لا أفوّت الكاراتيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more