| Paul Avery'nin araştırması kendisine Zodiac'tan "Sen öldün!" yazılı bir uyarı ödülü kazandırdı. | Open Subtitles | تحقيق بول أفيري ادي به لنيل الوسام رسالة تحذير من الزودياك أنت ملعون |
| Bay Avery, beni bağışlayın lütfen ama bu yolculuğu yapmaya hazır değilsiniz. | Open Subtitles | سيد أفيري اعذرني، من فضلك انت غير مستعد للذهاب في هذه الرحلة |
| Avery Cayman gezisine beni de götürüyor. | Open Subtitles | انها مجرد هذه الأشياء أفيري جعلنى أحضر لرحلة كايمان |
| Avery, şu Capps beyannamesi... | Open Subtitles | أفيري لدي بضعة الأفكار عن خطابات اعتماد كابس |
| Avery geçtiğimiz Cuma öğleden sonra izin yaptığınızı söyledi. | Open Subtitles | يقول أفيري أنك أخذت عطلة بعد الظهر يوم الجمعة الماضية |
| Bilmen gereken bir şey var. Avery...oldukça saygındı. | Open Subtitles | أعتقد أن عليك أن تعرف أن أفيري كان مهذب جدا |
| Avery, Michelle arabasıyla sana çarptığı için üzgün ve beraberce durumu çözebileceğinize inanıyor. | Open Subtitles | أفيري ، ميشيل تتأسف لك لقد خبطتك بيسارتها و هي تتمنى أن تنجح العلاقة بينكما |
| Merhaba, ben San Francisco Chronicle'dan Paul Avery. | Open Subtitles | مرحبا، هذا بول أفيري من سان فرانسيسكو كرونيكيل |
| Ben San Francisco Chronicle'dan Paul Avery. | Open Subtitles | سيدي بول أفيري من سان فرانسيسكو كرونيكيل |
| Zodiac'ın hedefindeki San Francisco Chronicle Paul Avery... | Open Subtitles | مراسل سان فرانسيسكو كرونيكيل ويستهدف الزودياك بول أفيري |
| Avery, 1966'da Güney California'da işlenen cinayetin Zodiac'ın ilk kurbanı olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | جريمة قتل جنوب كاليفورنيا عام 1966 الذي يعتقده أفيري الآن كان ضحية الزودياك الأولى |
| Madem Zodiac olmadığına inanıyordunuz neden bunları Avery'e verdiniz? | Open Subtitles | إذا أنت لا تعتقد ان هذه للزودياك اذا لماذا اخبرت أفيري بكل شئ؟ |
| Kârlı bir işleri var ama Avery, Reed'i dışına çıkarmak istermiş gibi geliyor bana. | Open Subtitles | أعمالهم مربحة لكن شيئا ما يخبرني بأن أفيري يحاول اخراج ريد |
| Gary, Tim ve Marley'nin Avery Wood'un yanında olduğunu gördü; | Open Subtitles | غاري " شاهد " تيم ومارلي " قرب غابة "أفيري" |
| Ben Ajan Avery Ryan, 527 Oakwood Yolu'ndayim. | Open Subtitles | هذه هي العميلة أفيري ريان، في 527 طريق اوكوود |
| Avery kumarhane için verdiğim teklifin burayı ileri taşımayacağına karar vermiş. | Open Subtitles | قرّر أفيري عدم المُضي قُدماً بشأنْ اقتراحي للكازينو الخاص به. |
| Avery Simpson fırsat bulsa çocuğun elindeki şekeri bile alır. | Open Subtitles | (أفيري سيمبسن) يسرق الحلوى من الأطفال إذا حصل على فرصة |
| Ben Avery Tolar, danışmanınızım. | Open Subtitles | أنا أفيري تولار .. معين لأرشادك |
| Avery tekneyi kaç saatliğine tuttu? | Open Subtitles | ما هو وقت استأجار أفيري القارب؟ |
| Bayan Von Avery'i eve yollamak için 20 dolarlık kupon lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى قسيمة سيارة أجرة $ 20 لارسال السيدة فون أفيري المنزل. |