Yırtıcı geyik köpekleri antik nehirler boyunca keyif sürerken akrabaları okyanusa geri dönüp samur benzeri ilk balinalar oldular. | TED | انتشرت كلاب الغزلان المفترسة على طول الأنهار القديمة، بينما عاد أقاربهم إلى المحيط ليصبحوا أول حيتان تشبه ثعلب الماء. |
Bu ölü, arkadaşları, eşleri ya da akrabaları olabilir. | TED | الذين ربما كانوا أصدقاءهم أو أزواجهم أو أقاربهم. |
Belki, sadece birileri ve ya akrabaları. | Open Subtitles | والبعض الأخر يتصرف بمفرده أو يقوموا باستخدام أقاربهم |
akrabalarını pataklayan şişkoların olduğu program dışında. | Open Subtitles | بعيدا عن العروض التى يضرب فيها الأشخاص السمينون أقاربهم |
Bu tutuklamalardan sonra gözaltında yakın akrabalarını kaybeden birçok aile var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأسر فقدت أقاربهم وأحبائهم في حالات كهذه |
Bu, insanların yamaçtaki mezarlığa gelip akrabalarının hayatlarını andıkları gündür. | Open Subtitles | هذا هو اليوم الذي يأتي فيه الناس إلى هذه المقبرة على جانب التلة و يحتفلون بحياة أقاربهم. |
İnsanların yakınlarını bulmasına yardım etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نحاول مساعدة الناس في إيجاد أقاربهم |
akrabalarına haber verilmeden, hiçbir ismin verilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد إعلان أي اسم حتى يتم إعلام أقاربهم |
Dr. Foreman, pek çok Yahudi'nin Yahudi olmayan akrabaları var. Pek çoğumuz koşer olmayan şeyleri de yeriz. | Open Subtitles | أقاربهم ليسوا كذلك ومعظمنا لا يلتزمون بالشريعة |
Çocukların kendi akrabaları tarafından büyütülmesi, herkes için en iyisidir. | Open Subtitles | من صالح الجميع أن يحظى الأطفال بعناية جيدة من قِبَل أقاربهم |
Çocukların akrabaları tarafından iyi bakılması herkes için daha iyi. | Open Subtitles | من صالح الجميع أن يحظى الأطفال بعناية جيدة من قِبَل أقاربهم |
- akrabaları aramaya gelebilir o zaman onları mezarlığa getirebiliriz. | Open Subtitles | -ربما أقاربهم يبدأون البحث عنهم حينها يمكننا إحضارهم إلى هنا |
Tıpkı akrabaları denizanaları gibi. | Open Subtitles | تماما مثل أقاربهم قنديل البحر. |
Onları en yakın akrabaları büyütmeli. | Open Subtitles | يجب أن يربيهم أكثر أقاربهم قرباً. |
Bu tutuklamalardan sonra gözaltında yakın akrabalarını kaybeden birçok aile var. | Open Subtitles | بزعم تواطئهم مع منظمات إرهابية هناك العديد من الأسر فقدت أقاربهم وأحبائهم |
Kimliklerini bir bulduk mu analarını, babalarını, kardeşlerini, akrabalarını, sevgililerini kıtır kıtır doğrayacağız! | Open Subtitles | حالما تتبيّنون هويّاهم فأقتلوا آبائهم وأمّهاتهم وأشقّائهم، وكلّ أقاربهم وأحبّائهم. |
Ve evlerine akrabalarını da yanlarında getirmeden dönüp anneleriyle ve teyzeleriyle yüzleşmek istemiyorlar. | Open Subtitles | وهم أيضاً لا يأملون أن يعودوا لمنازلهم أمام أمهاتهم.. وأقاربهم دون أن يعودوا مع أقاربهم. |
akrabalarını sert kokteyller içinde boğmayı düşünenler için güvenli bir yer yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أحب جعل هذا المكان منطقة آمنة لأولئك الذين يوشكون على إغراق أقاربهم بمخفوق البيض. |
Arkadaşlarının ve akrabalarının Gacha yüzünden ölümlerini görmüş polislerle birlikte ayrı bir görevdeydi. | Open Subtitles | كان لديه مهمة برفقة مجموعة من رجال الشرطة الذين قد شاهدوا أقاربهم (وأصدقائهم يموتون على يد (غاشيا |
yakınlarını kontrol etmek için her kurbanın evini ziyaret etmemiz gerekiyor... ..özellikle Delhi, Rajasthan, ya da Dehradun yakınlarını. | Open Subtitles | سوف نحتاج لزيارة منزل كل ضحية لمعرفة ما إذا كان أي من أقاربهم. وقد تم مؤخرا إلى دلهي، راجستان، أوب أو دهرادون. |
"Yaşadığım sorunu iyi bir şeye dönüştürmek istiyorum. "Tüm hayranlarıma ve onların akrabalarına ulaşabilecek bir şeye. | Open Subtitles | " أريد تحويل مشاكلي إلى شيء جيد يصل إلى جميع أصدقائي و أقاربهم " |