| Mort, Berlin bu zamanda uranyum bulabileceğimiz en yakın yer. | Open Subtitles | مورت , بيرلين أقرب مكان نستطيع أن نجد فيه اليورينيم |
| Burası kalabalığın dikkatini çekmeyeceğimiz en yakın yer. | Open Subtitles | هذا أقرب مكان يمكننا ان نقترب إليه بدون لفت انتباه الحشد |
| Burası İlahlar Dağı. Cennete en yakın yer. | Open Subtitles | هذا جبل الأوثان، وإنّه أقرب مكان للسماء. |
| Ayrıca da otoyola yakın tıbbi ekipmanı olan tek yer. | Open Subtitles | وهذا أقرب مكان للطرق السريعة بين الولايات ولديه مُعدات طبية |
| Sensörü Sheldon'ın odasına mümkün olan en yakın yere bırakmalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تضع المستشعر عند أقرب مكان لغرفة شيلدن |
| Condé'nin yeri buraya en yakın yerdi ve kendimi güvende hissederim diye düşündüm. | Open Subtitles | منزل كوندي، كان أقرب مكان أذهب إليه وأنا واثق أني سأكون بأمان |
| Nişancının görünmeden ateş edebileceği en yakın yer en az 300-400 m. uzakta. | Open Subtitles | أقرب مكان قد بتواجد فيه القاتل دون أن يراه أحد يبعد مابين 300 إلى 400 ياردة، |
| - en yakın yer Upert North Vadisi. | Open Subtitles | - أقرب مكان في الوادي الشمالي - أين ذلك ؟ |
| Fakat onların, ticari olarak yetiştirildikleri en yakın yer... Florida. | Open Subtitles | -ولكن أقرب مكان تنمو فيه تجاريّاً بـ"فلوريدا " |
| Evet, saklanmak için en yakın yer burasıydı. | Open Subtitles | أجل، لقد كان أقرب مكان للإختباء |
| Bulunabileceğimiz en yakın yer tepenin aşağısındaki Jefferson civarları. | Open Subtitles | . " أقرب مكان لك هو أسفل التلة حول " جيفرسون |
| Buraya en yakın yer dört saatlik mesafede. | Open Subtitles | أقرب مكان هو على بعد 4 ساعات من هنا. |
| Bu, şimdiye kadar bulunduğum en yakın yer. | Open Subtitles | هذا أقرب مكان وصلت إليه على الإطلاق. |
| Bildiğim kadarıyla... ilacı bulabileceğimiz en yakın yer Kearney Kalesi. | Open Subtitles | أقرب مكان لديه هذا اللقاح هو حصن (كيرني) |
| en yakın yer Leh mekanıydı. | Open Subtitles | أقرب مكان مطعم بولندي. |
| - Bir kemanı elden çıkarmak için en yakın yer neresi olabilir? | Open Subtitles | - أين يوجد أقرب مكان لبيع الكمان؟ |
| Geldiğim en yakın yer Whistler idi. | Open Subtitles | أقرب مكان وصلت إليه كان (ويستلر. ) |
| Buralarda olduğunu duydum ve bir kadınla bira içebileceğin en yakın yere geldim. | Open Subtitles | سمعت أنك في الجوار، لذا بحثت عن أقرب مكان به فاتنات وخمر. |
| Böylece parka en yakın yere park edebilir. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} تمنحها أقرب مكان لتركن فيه سيارتها |
| Arkadan gelen marazi sesler için üzgünüm ama bu cenaze evi gerekli malzemelerin olduğu en yakın yerdi. | Open Subtitles | اعذري المنظر الكئيب، لكن دار الجنازة هذه كانت أقرب مكان بإمكاني إيجاده مع مُعدّات مُناسبة. |
| Düşünebileceğim en yakın yerdi. | Open Subtitles | كان أقرب مكان يمكنني التفكير به |