kabul etmeliyim ki bir bayanın ihtiyacı olan şeyleri yaptın. | Open Subtitles | عليّ أن أقرّ ، تعرف كيف تشعر المرأة أنها مهمة |
kabul etmeliyim böyle korkunç bir kaderi böyle güzel bir çocukta olmasını istemem. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ أني ما كنت لأتصور مثل هذا المصير المريع لطفل برئ |
söylemeliyim ki, karşı hamlen titizlik ve düzeni tercih edişini... göstermeseydi, tamamen değersiz olurdu. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ بأن نقلتك التالية لم تكن إلا انعكاس لنزعتك للنظام والتدقيق. |
Ama dürüstçe söylemeliyim, aday olduğumu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | ولكن بصراحة شديدة، أقرّ بأني لم أعرف بإشتراكي في تلك المسابقة |
Dean güzel kadınlara bakmayı sevdiğini itiraf etti fakat Judy ile aldığı evlenme kararını asla sorgulamamış. | TED | أقرّ دين بأنه يحب النظرإلى النساء الجميلات. ولكنه لم يشكك في قراره بالزواج من جودي. |
Bir orgazm uğruna bütün sırlarımı itiraf etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقرّ بكلّ أسراري فقط لأن عندي لذّة جماع |
Hakkını vermeliyim. Seni ilk gördüğümde, bu gözümden kaçmış. | Open Subtitles | عليّ أن أقرّ لكَ بهذا حين رأيتكَ بالوهلة الأولى , لم أنتبه لهذا |
Buradaki yöntemin biraz alışılmadık olduğunu kabul ederim fakat hiçbir konuğa zarar vermedi. | Open Subtitles | أقرّ بأن طريقة القتل هنا غير معهودة نوعًا ما، لكنه لم يؤذِ ضيفًا. |
Lütfen hallet bunu. Seni haberdar etmeyerek hata yaptım. kabul ediyorum. | Open Subtitles | افعلي ذلك من فضلك، ارتكبت خطأ بعدم إعلامك بالأمر، أقرّ بذلك |
Gerçekten rahat bir hayatı olduğunu kabul ederken, kabul etti ki farklı şartlar altında daha farklı bir yol seçebilirdi. | TED | بينما أقرّ أنه عاش حياة مريحة حقًا، اعترف أنه وتحت ظل ظروفٍ مختلفة، ربما كان عليه اختيار طريقٍ آخر. |
kabul ediyorum. O buradayken herşey daha iyiydi. | Open Subtitles | حسناً ، أنا أقرّ كانت الأمور ألطف بكثير فى وجودها |
kabul ediyorum annemi senin kadar uzun süredir tanımasam da, üzgün olduğunu anlarım. | Open Subtitles | أقرّ أنك تعرفُ أمي أطول مني، لكنني أعرف متى تكون غاضبة |
Şu porno film olayını yaparken oldukça iyi olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ... بأنك كنت بارعة في... تلك الحركات الخلاعية |
söylemeliyim Luann, bunun üstesinden gerçekten harika bir şekilde geliyorsun. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ بأنك تتعاملين مع الموقف ببراعة. |
Filmin bana hitap etmediğini söylemeliyim. Ama o salonda, azmış kolejliler ve sapıklarla bulunmak. | Open Subtitles | أقرّ بأن الفيلم لم يؤثّر في البتة، ولكن وجودي في تلك القاعة، |
İtiraf etmeliyim, bizi yatağa yatırıp alnımızdan öpme şeklini özledim. | Open Subtitles | عليّ أنّ أقرّ ، أفتقد الطريقة التي تعوّد أنّ يغطينا بها على السرير و يُعطينا قُبلة على الجبهة |
Fakat itiraf etmeliyim ki katilin bu şehri seçmesine sevindim. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ بأنّي... سعيد أنّ القاتل اختار هذه المدينة |
Ama itiraf etmeliyim ki penguenin başına gelenler çok üzüntü verici. | Open Subtitles | لكن علىّ أن أقرّ شعورك بالأسى تجاه البطاريق |
Ben masum bir adamım. Hakkını vermeliyim kişiliğe bürünme işinde harikasın. | Open Subtitles | إنّي أقرّ بأنّي أراكَ ممتازاً بتقمّس الدور. |
Ayrıca bunu söylemem gerek: | Open Subtitles | علي أن أقرّ أنها كانت مفاجئة سارة بالنسبة لي |
Hayatımda kötü şeyler yapmış olabilirim ama en azından sorumluluğunu üstleniyorum. | Open Subtitles | لعلّي ارتكبتُ مساوئ في حياتي لكنّي على الأقلّ أقرّ بها |
İtiraf edeyim, hem de iyi bir katil. Uzun süredir yaptıklarınız yanınıza kâr kalıyor. | Open Subtitles | وقاتلة بارعة، أقرّ لكِ بذلك ونجوتِ بجرائركِ رَدَحًا طويلًا |
Şunu söyleyeyim, George, Test sonuçların beni çok şaşırttı. | Open Subtitles | يجب أن أقرّ بأني إندهشت... من نتائج إختبار تحوّلك... |