| Hayat yangından korunmak için çok kısa. Hadi dışarı çıkıp, çiçek toplayalım. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن نهدرها على اجراءات الحريق، لنخرج ونقطف الأزهار البرية. |
| Birini seviyorsan hayat, onu sevdiğini söylememek için çok kısa. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن لا تقول لشخص بأنّك تحبّه إن كنت كذلك. |
| Hayat yanında biri olmadan yaşamak için hem çok kısa hem çok uzun. | Open Subtitles | الحياه أطول و أقصر من أن تقضيها دون رفيق |
| Kendini toplaman gerek. Hayat böyle şeylere harcanmayacak kadar kısa. | Open Subtitles | تمالك نفسك فالحياه أقصر من أن تقضيها هكذا |
| Hayatın dürüst olmayacak kadar kısa olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | لقد قررتُ أن الحياة أقصر من أن أمضيها بلا صدق |
| Hayat korkmak için çok kısa. Uçurumu falan boş ver. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن تكوني خائفة تباً للفجوة |
| Peki, neden sürekli, adeta hakkında hiçbir şey bilmediğimiz balıklarla ilgili, "Hayat yetiştirilmiş balık için çok kısa" ya da "Tabii ki de yabandan avlanmış" gibi | TED | ولما نستمر في سماع مصطلحات كـ"الحياة أقصر من أن نزرع الأسماك" أو "صيد البرية" بالطبع |
| Hayat çok kısa ahbap. Gerçekten. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن تضيعها يا رفيق حقاً |
| Hayat çok kısa. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن نكن الضغائن. |
| çok kısa telefon olamaz. | Open Subtitles | أقصر من أن يكون رقم هاتف |
| Benim upuzun hayatım bile Sefiller için çok kısa. | Open Subtitles | أخترت أن لا أراها. حتى دورة حياتي الطويلة جداً هي أقصر من أن أضيعها على مشاهدة (البؤساء) |
| Hayat mutsuz yaşanmayacak kadar kısa. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن نعيشها بتعاسة. |
| Hayat mutsuz olmaya değmeyecek kadar kısa. | Open Subtitles | الحياة أقصر من أن تكون سعيد |
| Ama Owen Ellickson olamayacak kadar kısa. Dunlop da değil. | Open Subtitles | -لكنه أقصر من أن يكون (أوين إليكسون ). |