| Güneşin dönüşüne rağmen gezegenin kuzeyinde 6 milyon mil karelik bölüm halen buzlarla örtülü. | Open Subtitles | رغم عودة الشمس، فإن 6 مليون متر مربع من أقصى شمال الكوكب مازال مغطى بالثلج |
| Danimarka'nın en kuzeyinde. Grönland kuzey İstasyonu'nda. | Open Subtitles | في شمال جرينلاند بالقرب من محطة الشمال، أقصى شمال الدنمارك |
| Maldivler'in en kuzeyinde biraz daha sonra. | TED | في أقصى شمال المالديف، تتأخر قليلاً. |
| Üç gün sonra ikmal ekibi bizimle adanın kuzey ucunda buluşacak. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أيّام، الفريق الإضافي سيقابلنا هنا، في أقصى شمال الجزيرة. |
| Sonra Weipa'ya Avustralya'nın kuzey ucuna gidilecek. | Open Subtitles | ثمّ في الشمال إلى ويبا في أقصى شمال أستراليا |
| Norveç'in bu en uç kuzeyine güneş rüzgarının dünyamız üzerindeki bu etkisini yani bu gizemli aurayı ilk defa görebilme umuduyla geldim. | Open Subtitles | 'لقد جئت إلى أقصى شمال النرويج آملاَ في رؤية تأثيرالرياح الشمسية على كوكبنا 'لرؤية الشفق الغامض لأول مرة. |
| Kutuplarda nasıl hayatta kaldığımızın hikâyesini anlatmak için ekibimiz çoğu Arktik insanının yaşadığı, Rusya'nın kuzeyine, Sibirya'ya gitti. | Open Subtitles | لسرد قصة نجاتنا في القطبين، سافر فريق "كوكب متجمد" إلى (سيبيريا)، أقصى شمال روسيا، حيث تقطن معظم شعوب القارة الشمالية |
| Charette'in kuzeyinde sahte isim kullanarak abone olmuş. | Open Subtitles | إنّه في أقصى شمال "تشاريت". اشتركَ باسمٍ مزيّف. |
| Yolculuğuma Arktik bölgesinde başlıyorum. Gezegenimizin kuzey ucunda. | Open Subtitles | إنّي أستهل رحلتي من القارة الشمالية، أقصى شمال كوكبنا |
| Son zamanlarda, Güney Okyanusu üzerinden esen güçlü rüzgârlar Antarktika kıtasının kuzey uzantısını oluşturan 1,300 kilometre uzunluktaki yarımadaya sıcak hava getirdi. | Open Subtitles | في السنوات الأخيرة، رياحٌ أعنف تعصف عبر المحيط الجنوبي جلبت بصحبتها هواءً أسخن لليابسة الضيقة البالغ طولها 1300 كم التي تُشكل أقصى شمال قارة أنتاركتيكا |