Köyde büyükannemle geçirdiğim her okul tatili bu inanılmaz fırsatın kendi ailem içinde yarattığı eşitsizliklerin bilincine varmamı sağladı. | TED | في كل عطلة مدرسية أقضيها في القرية مع جدتي جعلتني أدرك التفاوتات التي خلقتها هذه الفرصة المدهشة داخل عائلتنا. |
Bu adamla geçirdiğim her saniye kendimi daha da kötü hissediyorum. | Open Subtitles | كل ثانية أقضيها مع هذا الرجل تجعلني أشعر بـالسوء عن نفسي |
Burada geçirdiğim her dakika annemin yapmamı istediğinden biraz daha uzak kalıyorum. | Open Subtitles | كل لحظة لي هنا, هي لحظة أخرى أقضيها بعيدا عما أرادته أمي. |
Ve sevdiğim herkesle bir yıl daha geçirmek, beni mutlu eder. | Open Subtitles | و لدي سنة أخرى أقضيها مع من أحب ,لذا ,أنا بخير. |
Uslu duracağım. Tüm istediğim onunla bir saat geçirmek. | Open Subtitles | أنا سَأكُونُ لطيف كُلّ ما أَحتاجُه هو سّاعة أقضيها مَعها |
Bu, burada geçirdiğim her an bana işkence eden düşünceydi. | Open Subtitles | ذلك الفكر الذى يعاقبنى فى كل لحظة أقضيها هنا |
Bu, bir yıldan beri doğal ışıkta geçirdiğim ilk öğleden sonra. | Open Subtitles | هل تدرك أن هذه هى أول أمسية أقضيها فى الضوء الطبيعى منذ أكثر من عام ؟ |
Bak, her gün buraya geliyorum ve onunla geçirdiğim her dakika iğrenç suçlular şartlı tahliyeyle salınıveriyor. | Open Subtitles | اسمع، إنني آتي إلى هنا كل يوم، وكل دقيقة أقضيها معها، يكون هنالك مجرم سافل طليق، يُعتَق لعدم وجود مَنْ يُمسكه |
Adam yılda bin defa gelip, yatak işgal ediyor, ve onunla geçirdiğim her saniye gerçekten yardımcı olabileceğim birisinden çalınmış sayılır. | Open Subtitles | يأتي ذلك الرجل إلى هنا مئات المرات في السنة يحجز سريراً وكل ثانية أقضيها معه تَضيع هباءً على المرضى الحقيقيين |
Burada geçirdiğim her dakika... oğlumun dışarıda geçirdiği bir başka dakika demek. | Open Subtitles | كل دقيقة أقضيها هنا هي دقيقة تمر على ولدي بالخارج |
Burada geçirdiğim her dakika... oğlumun dışarıda geçirdiği bir başka dakika demek. | Open Subtitles | كل دقيقة أقضيها هنا هي دقيقة تمر على ولدي بالخارج |
Burada geçirdiğim her dakika... oğlumun dışarıda geçirdiği bir başka dakika demek. | Open Subtitles | كل دقيقة أقضيها هنا هي دقيقة تمر على ولدي بالخارج |
Benim tek bildiğim şey ise, burada geçirdiğim her an kızımın başı derde giriyor. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعلمه هو، كل ثانية الي أقضيها هنا، فإبنتي في خطر. |
Ve burada sizinle saçmalamakla geçirdiğim her saniye ona eve dönebilmesi için yardım edemediğim saniye oluyor. | Open Subtitles | وكل ثانية أقضيها هنا أدردش معك هي ثانية لا أساعدها للرجوع إلى البيت. |
Sen ve çocuklarla geçirdiğim zamanlarda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | الأوقات التي أقضيها بصحبتك أنتِ والأطفال تسعدني كما لم يفعل شيء من قبل. |
Ve yapabileceğin en iyi şey, kalan ömrün boyunca... benim gibi bir adamla vakit geçirmek. | Open Subtitles | أنا أزحف أنتى لديكى أشياء جيدة لتفعليها مع وقتك اذن أقضيها مع رجل مثلى |
Yaşayacağım son gece olsaydı yine seninle geçirmek isterdim. | Open Subtitles | إن كان بقي لي ليلة واحدة أعيشها فأريد أن أقضيها معك |
Yaşayacağım son gece olsaydı yine seninle geçirmek isterdim. | Open Subtitles | إن كان بقي لي ليلة واحدة أعيشها فأريد أن أقضيها معك |
Uzun zamandır ilk kez hafta sonum boş bunu karım ve oğlumla geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | انا أنتظر هذه الاجازه منذ مده وأود أن أقضيها مع زوجتى وطفلى |
Hayatımın kalan 80-90 yılını seninle geçirmek istiyorum. | Open Subtitles | الثمانين أو التسعين سنة التي لدي في هذه الحياة أريد أن أقضيها معك |
Çünkü burada yıllardan beri ilk defa kalıyorum. | Open Subtitles | لان هذه هى الليلة الاولى التى أقضيها فى هذا المنزل منذ سنوات. بالاضافة الى أنى وحدى هنا |