- Havuz saat 01:00'de kapandı şef. - "Kontrol et" dedim, Sam! | Open Subtitles | ـ صالة البلياردو أقفلت عند الساعة الواحدة ـ تحقق منها يا سام كما أقول لك |
Babamın telefonundan aradığımda niye yüzüme kapattın? | Open Subtitles | لماذا أقفلت الخط في وجهي حين اتصلت بك من هاتف أبي؟ |
Beni bir odaya götürdü ve kapıyı arkamızdan kapattı. | Open Subtitles | قامت بادخالي الى غرفة ثم أقفلت الباب علينا أنا و هي |
Çok geciktin.Kapuçino makinesini bir saat önce kapattım. | Open Subtitles | أنت متأخر جداً لقد أقفلت ماكينة الكابتشينو قبل ساعة |
Annem çok sinirlendi, kendini banyoya kilitledi ve yüksek dozda dama taşı alarak öldü. | Open Subtitles | أمي وهي امرأة مشدودة عاطفياً إلى أقصى الحدود أقفلت الباب على نفسها في الحمام وأخذت كمية مبالغ بها من الماهجونج |
- Onları saat kaçta deliğe kilitledin? | Open Subtitles | شكرا فى أى وقت أقفلت عليهم فى الحفرة؟ |
Tek bildiğim, kapıyı kesinlikle kilitlemiş olduğum. | Open Subtitles | حسنا، أسمع، كل ما أعرفه أنني أغلقت و أقفلت الباب |
- Biliyorum, barlar az önce kapandı. | Open Subtitles | الساعة الثانية صباحاً الآن. أعلم، لقد أقفلت الحانة للتو. |
Bunu yapma. Dava kapandı. Basın toplantısını duydun. | Open Subtitles | لا، لا، لا تفعل هذا أقفلت القضية، سمعت المؤتمر الصحفي |
Çocuk, anaokulundan beri kanunları çiğniyor ve sen de onu suçüstü yakaladın. Konu kapandı. | Open Subtitles | إنه فتى مشاغب منذ أن كان في روضة الأطفال لقد امسكنا به و أقفلت القضية |
- Bir özürde sen yüzüme kapattın, senin hatan. | Open Subtitles | اجل، لكنك أقفلت الخط بوجهي، لا ذنب لي |
Diyelim ki bir adamın iki böbreğini de aldın ve sonra kapattın. | Open Subtitles | لو قلنا استخرجت كلى رجل ثم أقفلت الجسد |
O isimde birini tanımıyorum dedi ve kapattı. | Open Subtitles | لقد قالت.. أوه.. لا أعرف أى شخص بهذا الأسم ثم أقفلت الخط |
Az önce aradı. Ona açıklayamadan da kapattı. | Open Subtitles | لقد اتصلتْ للتو أقفلت قبل أن أتمكن من الشرح لها |
Evet kapattım ama aradım. Bunun bir önemi olması gerek. | Open Subtitles | صحيح أني أقفلت الهاتف ولكني على الأقل حاولت هذا يحسـب لي أليس كذلك |
Buluyorum. Kim kilitledi bunu! Çok çekicisin, evet. | Open Subtitles | .. أجل، أقفلت الباب أنتِ جذّابة جداً، أجل |
Çıkamayız. Kapıyı kilitledin ya, hatırladın mı? | Open Subtitles | لا نستطيع، لقد أقفلت الباب هل تتذكر ؟ |
Hemşiresi biz ayrıldıktan sonra onu odasına kilitlemiş. | Open Subtitles | ممرضته أقفلت عليه غرفته بعد أن غادرناه, |
Çatı çıkışını kilitledim. Oradan aşağı inemez. | Open Subtitles | أقفلت طريق الوصول إلي السطح لن تتمكن أن تهرب من هناك |
DF101364 numaralı dosya kapanmıştır. | Open Subtitles | و بسبب منع التمدّد في التحقيق فإنّ هذه القضيّة ''د ف 101364'' أقفلت |
Telefonu yüzüme kapadı. | Open Subtitles | أقفلت السماعة في وجهي |
Beş dakika kadar. Telefonu kapatmış sanırım. Ama sabaha karşı 2'de başka bir arama var. | Open Subtitles | حوالي 5 ثواني، أعتقد أنها أقفلت الخط بوجهه لكن جرى إتصال آخر عند الساعة الـ 2 صباحاً |
Tutuklandığımız zaman onu kilitlemiştim. | Open Subtitles | ذالك بسببي لقد أقفلت عليه عندما جمعونا |
Madem basit bir oyun, neden kapıyı suratıma kapadın? | Open Subtitles | لو كانت لعبة فقط لماذا أقفلت الباب في وجهي؟ |
Eğer bir daha yüzüme kapatırsan onu doğrarım. | Open Subtitles | لو أقفلت السماعة فى وجهى مرة آخرى سأطيح برأسها فى الحال |
Nasıl olduysa, Joe'nin arabasında kilitli kaldım. Aptalca, değil mi? | Open Subtitles | لقد أقفلت الباب على نفسي في سيارة جوي, أليس هذا سخيفا؟ |