"أقف هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Burada durup
• burada duruyorum
• buradayım
• burada dikilip
• Burada durmuş
• burada duruyordum
• burda durup
• Burada dururken
• Burada dikilerek
• oturup
• burada dikilmiş
• burada bekliyorum
• burada dikilirken
• Burada dikiliyorum
• bugün burada

Burada durup da olmadığım hâIde kız arkadaşınmış gibi davranmayacağım.
لن أقف هنا و أتظاهر أننى رفيقتك وأنا لست كذالك.

Ama aynı zamanda Burada durup şöyle diyorum, yolculuğun hedeften daha önemli olduğu hakkındaki klişeyi biliyorsunuz.
لكنني أقف هنا أيضا أخبركم، هل تعرفون، العبارات المكررة عن كون الرحلة أهم بكثير من الوجهة؟

Burada durup, bütün gün onun hakkında konuşabilirim ama eminim ki buradaki herkes de aynı şeyi yapardı.
ويمكنني أن أقف هنا واتكلم عنه طوال اليوم لكنني أعرف الجميع هنا يمكن أن تفعل الشيء نفسه.

Ve belki senin için bir şey ifade etmeyebilir, fakat burada duruyorum.
وربما هذا لا يعني أي شيء لك لكنى أقف هنا

Şimdi buradayım, başkalarını mutlu ettim kanla delirtip, onları yücelttim inlettim.
إني أقف هنا الآن سعيداً غاضباً بفعل الدماء فرحاً , منتحباً

burada dikilip dedikodu yapmamalıyım.
على أي حال لا يجب أن أقف هنا و أقول النميمة

Doğum günümde Burada durup bunları dinlemek zorunda mıyım?
هل من المفترض أن أقف هنا و أسمع هذا الكلام في عيد ميلادي ؟

Burada durup Amerika hakkında kötü konuşmana izin vermeyeceğim.
أنا لا أقف هنا ستعمل وتتيح لك اشتم أمريكا. صوت أنت ضدي.

Bense Burada durup hepsini almama izin verilmediğine lanet ediyorum.
بينما أقف هنا ألعن أنه لم يُسمَح لي أن أسلبكَ إياها كلها

Bana Burada durup sizinle bu konuyu konuşmamı mı emrediyorsun şef?
هل تأمرني بأن أقف هنا و أتحدث إليك بخصوص هذا الأمر يا زعيم؟

Ben de Burada durup beni başımdan vurmana izin mi verdim?
وأنا أقف هنا وأدعكِ تطلقين النار عليّ في الرأس؟

Tamam, Burada durup, sizinle tanrı bilimi hakkında konuşmayacağım.
حسناً, لن أقف هنا لمناقشة النظريّات اللاهوتيّة معك

Burada durup benimle konuşarak ne yapıyorsun bilmiyorum, ...dışarıda katilleri arıyor olmalısın.
الآن، وأنا لا أعرف ماذا بحق الجحيم كنت القيام أقف هنا يتحدث معي، عندما يجب أن تكون هناك تبحث عن القتلة.

Tam burada duruyorum. Görüyor musun? Ve de telefondayım.
إسمعي ، ليس لديّ مشاكل مع المهرّجين أنا أقف هنا.

Bugün burada duruyorum ama, keşke lisede daima kalabilsem, fakat elimde değil.
أقف هنا اليوم لا يسعني سوى أن أتمنى لو أستطيع أن أبقى في المدرسة للابد

Şimdi buradayım, başkalarını mutlu ettim kanla delirtip onları yücelttim, inlettim.
إني أقف هنا الآن سعيداً غاضباً بفعل الدماء فرحاً , منتحباً

Korkarım burada dikilip sizi savunmak benim için iki yüzlülük olacak.
لذا أخشى أن يكون نفاقاَ مني أن أقف هنا وأدعمكم

Ve bugün Burada durmuş tam önümde sana bakıyorum.
واليوم بينما أنا أقف هنا وأنظر اليك أمامي

Laboratuvarı kehribarladığım sırada tam burada duruyordum demek.
لابدّ أنّي كنتُ أقف هنا عندما حفظتُ هذا المختبر في الكهرمان.

Bak,bütün gün burda durup seninle bitmemiş işler ve bunu bitirmenin öneminden bahsedebilirim.
يمكنني أن أقف هنا طوال اليوم والتحدث عن العمل غير المنتهي وأهمية الغلق

Bugün ben Burada dururken okyanusların sadece yüzde 2,2'si korunuyor.
بينما أقف هنا اليوم، 2,2 في المئة فقط من المحيط في مأمن.

Burada dikilerek elimden bir şey gelmez, ama Deb'in bana ilk sözlerini hatırlayalım...
أقف هنا اليوم ، ولكننى لا أستطيع المساعدة ولكن أول كلمات (ديب ) لى ...

Öylece oturup oğlumun hayatını mahvetmesini izleyecek değilim.
أنا لا أقف هنا ستعمل ومشاهدة ابني تدمير نفسه.

Üç saat! Üç saattir burada dikilmiş seni bekliyorum.
ثلاث ساعات ، لمدة ثلاث ساعات وأنا أقف هنا

O pisliği bıraktım işte! Üç saattir burada bekliyorum!
مرر طلبي أقف هنا منذ 3ساعات

burada dikilirken beraber geçirdiğimiz güzel zamanları hatırlıyorum sen ve ben.
تعرف, أقف هنا مفكراً في كل الأوقات الجميلة التي قضيناها، أنا وإياك.

Bugün Burada dikiliyorum ve çocuk evliliklerini bir nesilde bitirebileceğimizi söylüyorum.
أقف هنا اليوم وأعلن أننا نستطيع إنهاء زواج الأطفال بعد جيل واحد

bugün burada silahın barış ve istikrar sağlamak için nasıl kullanılabileceğini anlatacağım.
انا أقف هنا اليوم لكي اخبركم عن استخدام السلاح كأداة للسلام والاستقرار