En azından işin bittiğinde dosyaları bana bırak. Bu programların ortaya çıkması gerek. | Open Subtitles | أقلها عندما تنتهي ، أترك لي تلك الملفات يجب أن تُفضح تلك البرامج |
Tatlım, En azından seninle güzel zamanlarımız oldu. | Open Subtitles | حسنا، عزيزتي أقلها حظينا ببعض الأوقات الجيدة مع بعضنا |
Nefret etmeden önce En azından yeri bir gör. | Open Subtitles | أقلها اصبر حتى تتفقد المكان قبل أن تكرهه |
Belki her heceyi tam olarak söylemedim ama aşağı yukarı söyledim. | Open Subtitles | ربما لم أقلها بالضبط ، لا لكن أساسياً قلتهم ، أجل |
Bu gerçekten rahatsız edici bir düşünceydi ve şükür ki bunu yüksek sesle söylemedim. Çünkü sonradan açıklığa kavuşturdum, | TED | كانت فكرة ساخرة جداً، ولحسن الحظ لم أقلها بصوت مرتفع، لأنني حصلت على التوضيح بعدها. |
Başkası senin için öyle dediğinde başımla onaylamış olabilirim ama kesinlikle öylesin demedim. | Open Subtitles | قد أومئ عندما يقولها الآخرون، لكنّني لم أقلها قطعاً. |
O zaman, hep yapmasını istediğim ama ona hiç söylemediğim şeyler neler? | Open Subtitles | إذن ما هي الأمور التي أردته أن يفعلها، لكنني لم أقلها أبداً؟ |
Bir kaç saat halıları ısırır belki ama En azından ölüm tehlikesi yok. | Open Subtitles | اصغي، ربما تقوم بالهذيان لفترة لكن أقلها فلن تموت |
Eğer, çocuklarla ilişkiye giren kişilere karşı nefret dolu tutumumuzu biraz düşürebilsek En azından çocuğu geri alabiliriz. | Open Subtitles | لا يسعني إلا التفكير بأننا لو خفضنا قليلاً من.. الكراهية تجاه من يمارسوا الجنس مع الأطفال.. أقلها سنستعيد الطفل |
En azından elimdeki bu belgede öyle yazıyor. | Open Subtitles | أقلها هذا هو الاسم الذي احمله على هذه المذكرة هنا |
En azından hiçbir şey olmamış. Tanrı'ya şükür. | Open Subtitles | لاتقلق بشان ذلك أقلها لم يحدث شيء الحمدلله |
En azından bugün izinlisin ve dışarıda hava çok güzel. Baksana. | Open Subtitles | أقلها ستحظى بإجازة لبقية اليوم والطقس جميل في الخارج، أنظر |
Keşke yaşanmasaydı. En azından böyle olmasaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو أنني لم أقلها على الأقل ليس بهذا الشكل |
Sen En azından içerdesin. Ben dünyanın çenesi en düşük Fransız'ı ile buraya tıkılıp kaldım. | Open Subtitles | أقلها أنت بالداخل، وأنا عالق هنا مع أكثر الأشخاص الفرنسين غرابة في الحديث |
En azından bizim gibi adamlar için. Böyle yaşayan, hayat mücadelesi verenler için. | Open Subtitles | أقلها بالنسبة لرجال مثلنا، العيش على هذا النحو والنجاة |
Ağaçların üstüne indireceğim. Böylece En azından insanlara zarar gelmez. | Open Subtitles | سأهبط بها على الأشجار أقلها سأبعد الخطر عن الناس |
Eminim ki bunu zaten biliyorsunuz ama bunu hiç yüksek sesle söylemedim. | Open Subtitles | ,متأكد انكم تعرفون ذلك .ولكنى لم أقلها بصوت عالى |
Bunu şimdiye kadar yattığım kişilere bile söylemedim. | Open Subtitles | ولم أقلها من قبل حتى للناس الذين نمتُ معهم. |
söylemedim çünkü ilk kızlar söyleyince erkekler kendini ağırdan satmaya başlıyor. | Open Subtitles | نعم ، ولكني لم أقلها لأن الرجال يهربون عندما تقولها الفتاة أولاً |
Ama bunu bana geri söylemen yada benimle yatman için söylemedim. | Open Subtitles | لكنني لم أقلها حتى تردي بها عليّ أو تنامي معي |
"Biz" mi? Hayır, "biz" demedim. | Open Subtitles | أنا لم أقلها جمعاً؟ |
Daha önce söylemediğim bir sürü şey söyleyebilirim. | Open Subtitles | قد أقول الكثير من الأشياء التي لم أقلها من قبل |