Çünkü Hıristiyanlar azınlık olma tehlikesi ile karşı karşıya değiller. | Open Subtitles | لان المسيحيين ليسوا في خطر ليصبحوا فئة أقلية سوف نتحدث. |
Gördüğünüz gibi ilk olmaktan, ortaya çıkmaktan, risk almaktan ve şansı aramaktan korkmuyorum, çünkü azınlık olmak budur. | TED | كما ترون، لست خائفة من أن أكون صاحبة الخطوة الأولى، للمخاطرة والسعي وراء المخاطر، لأن هذا ما يعنيه أن تكون أقلية. |
Kadınların küçük bir azınlığı için, vajina çukuru ölü bir yer. | Open Subtitles | للجميع ، أقلية صغيرة من النساء، الأنبوب المهبلي يكون لديهن تجويف ميت |
Solaklar azınlıkta olduğundan sağlak ve solak oyuncular zamanlarının çoğunu sağlaklara karşı antrenman yapmakla geçirir. | TED | بما أن العسراء أقلية من البداية، كلا المنافسين العسراء واليمينيين سيقضون معظم وقتهم مقابلين ومتدربين ضد يمينيين. |
Bana yapılan saldırılar, basını kontrol eden yaygaracı bir azınlığın marifetidir. | Open Subtitles | الذى قد أيقظته حملتك ؟ إن الهجوم ضدى صدر من أقلية صاخبة تصادف أنها تتحكم فى الصحافة |
Geto şirinlerine benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنها أقلية سمرف الصغيرة |
Biz doğada ağlayan sakıncalı azınlığız. | Open Subtitles | نحن أقلية من غير المرغوب فيهم نصرخ في البرية |
Ve sen dostum, ezilen bir azınlıksın. | Open Subtitles | وأنت يا صديقي تعتبر أقلية مضطهدة. |
Pek çok diğer organ ve dokuya ilişkin benzer araştırmalar önümüzde, günümüzde bu alıcılardan yalnızca bir azınlık üzerinde araştırma yapıldı. | TED | هناك دراسات مشابهة مُنتظَرة للكثير من الأعضاء والأنسجة الأخرى، لأن أقلية محدودة من الستقبلات هي ما تم دراسته حتى الآن. |
Terör ve şiddetle hüküm süren bir azınlık var. | Open Subtitles | لكن أقلية صغيرة تعوقنا عن طريق الإرهاب والعنف |
Bu acımasız azınlık görünüyor ki bizim geleneksel faziletlerimizi unutmuş. | Open Subtitles | أقلية عديمة الرحمة يبدو أنها قد نست القيم القديمة |
Bir grup insanı azınlık oldukları için yargılamak ve bir grubu da azınlık olduğu için yargılamamak. | Open Subtitles | تمييز مجموعة من الناس لأنهم ينتمون إلى أقلية وعدم تمييز مجموعة من الناس لأنهم ينتمون إلى أقلية. |
Büyük bir hipodrom alıp kumarhane oyunlarını da işin içine sokup azınlık iştiraklarından azınlık payı almak. | Open Subtitles | ، شراء حلبة سباق كبيرة . فتح كازينو داخلها . أقلية تساهم في مساهمتهم القليلة |
Ülkede ne kadar gey, kadın, azınlık karşıtı grup varsa hepsinin eline yeni bir koz geçmiş olur. | Open Subtitles | فيهاجمه كل من كان ضد المثلية أو ضد المرأة أو ضد أي أقلية في هذا البلد ولن يكونوا متساهلين. |
Karma Ashcroft'u kutlamayı unutmayın, çünkü lezbiyen numarası yapıp zulme uğramış bir azınlığı rencide eden biri bile mutlu bir 16. doğum gününü hakeder. | Open Subtitles | وقدموا أطيب تمانيكم لكارما آشكروفت، لأنه بالرغم أن شخص يزيف المثلية ويهين أقلية مضطهدة بأكملها |
Programı kabul etmeyenler, azınlıkta olmalarına rağmen, kontrol edilmezlerse... | Open Subtitles | ولهذا، هؤلاء الذين رفضوا البرنامج وأن كانوا أقلية إن لم يتم الاشراف عليهم |
Hükümete bağlı kaynaklar, yerel Tutsi azınlığın üyelerini suçluyorlar. | Open Subtitles | مصادر موالي إلى الحكومةِ تَلُومُ أعضاء المحليّينِ أقلية توتسي. |
Biz medeni Hıristiyan bir azınlığız ve kendimizi koruyabiliyoruz. | Open Subtitles | ، نحن أقلية مسيحية مُتحضرة و علينا أن نكون قادرين على الدفاع عن أنفسنا |
Ve sen dostum, ezilen bir azınlıksın. | Open Subtitles | وأنت يا صديقي تعتبر أقلية مضطهدة. |
Getto şirine benziyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنها أقلية سمرف الصغيرة |
Çok küçük bir azınlıktan bahsediyoruz ama adalete teslim edilmeleri lazım. | TED | نحن نتحدث هناعن أقلية ضئيلة, لكن يجب تقديمهم إلى العدالة. |
Tek istediğim bundan sonra Ally sana din, hükümet veya azınlıklar ile ilgili bir şey sorarsa onu bana yönlendirmen. | Open Subtitles | انظري كل ما اقوله هو من الآن وصاعدا اذا سألتكم آلي عن مواضيع دينية أو حكومية أو أقلية أرسلوها إلي |
Fanatik Hutu unsurlar, Tutsi azınlığını ve onları destekleyenleri hedef alıyor. | Open Subtitles | عناصر الهوتو المتطرّفةِ تَستهدفُ أقلية توتسي وأي واحد التي تَدْعمُهم. |
Böylece o fazlasıyla hak ettiğim çoğunluk hissesini alıp futbol antrenörleri gibi konularda söz sahibi olabileyim. | Open Subtitles | أريد فقط الحصة الغالبة كي لا أمثل أقلية في التصويت كمدربي كرة القدم |