| Bakiyemiz sıfırın altında ve bankaya borcumuzu ödemek için hiçbir şey yapamıyoruz. | Open Subtitles | لدينا اموال أقل من الصفر و لا توجد طريقة لتسديد قرضنا البنكي |
| Tasarruf oranı, net tasarruf, çöküşden hemen önce, 2008'in ortalarında, sıfırın altındaydı. | TED | معدل الإدخار، القيمة الفعلية للمدخرات، كانت أقل من الصفر فى منتصف عام 2008، قبل الإنهيار مباشرة. |
| TJ: Yine de bunu yapıp yapamayacağınızı ve şu değerle bakımından sıfırın altına düşüp düşemeyeceğinizi bilmek isterdim; karbonu atmosferin dışına atmak, bio çeşitlilik problemini çözümlemrek ve arazi kullanım etkisini azaltmak ve yüzey toprağı erozyonu ve su kalitesiyle ilgili çalışmalar yapmak bakımından. | TED | تيم : سأظل أريد أن أعرف أنكم تستطيعون عمل ذلك وتصلون إلى أقل من الصفر بنهاية هذا القرن، فى نماذج لإستخراج الكربون من الغلاف الجوى، وحل معضلة التنوع الحيوى وتخفيض التأثير على الأراضى المستخدمة وعمل شيئاً ما تجاه تآكل التربة الزراعية وجودة المياه. |
| Öyle, Max. sıfırın altındaki bakiye ile öyle olmak zorunda. | Open Subtitles | (أنها كذلك،(ماكس لأن مع رصيد بنكى أقل من الصفر" |