Dr. Cartwright senin ifadeni doğrulayıp savcılığın tıbbi iddialarını çürüttüğünde beraat edeceksin. | Open Subtitles | وعندما يدعم الدكتور كارترايت أقوالك ويدحض الأدلة الطبية للإدعاء عندئذ ستعلن براءتك |
İfadeni bana tekrarlayabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | قرأت أقوالك وفكرت ربما تعطيني نسختها الأصلية منك |
İfadeni alan polis işini iyi yapmamış. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الشرطيّ أخذ أقوالك وقام بعمل هزيل للغاية |
Ve ifadenizi incelemek için alana kadar da baş şüpheli siz olacaksınız. | Open Subtitles | وحتى أحصل على أقوالك لتقييمها سوف تظل المشتبه به الأول |
Harika, ifadenizi dışarıda almaktan hoşlanırız. | Open Subtitles | حسناً , نريد أن نأخذ أقوالك بمجرد أن تخرج من هنا |
Avukatınızla yaptığım anlaşmaya göre kayıt altına alınsanız da alınmasanız da olanları anlatan bant kayıtlı ifade verene kadar bir karar alınmasını erteleyebilirim. | Open Subtitles | لقد اتفقت مع محاميك أنني ربما أؤجل اتخاذ قرار بشأن احتجازك حتى نأخذ أقوالك حول رؤيتك لما حدث |
- Resmi ifaden bu mu? - Yanlış olan bir şey mi var? | Open Subtitles | -أهذه أقوالك الرسمية؟ |
İç İşleri'nin başındaki kişi, senden çatışma ile ilgili ifadeni almak için buraya doğru yolda. | Open Subtitles | رئيس الشؤون الداخلية في طريقه إليك سيحصل على أقوالك بشأن الحادثة |
İş işten geçmeden önce avukatını arayıp karakola gelip ifadeni değiştirmek için bir şansın var. | Open Subtitles | لديك هذه الفرصة للاتصال بمحاميك تعال للقسم وغير أقوالك قبل فوات الأوان |
Orada değildim ama ifadeni okudum. | Open Subtitles | أعني ، لم أكن هناك ، لكنني قرأت أقوالك |
Bitirdik, sadece ifadeni imzalaman lazım. | Open Subtitles | إنتهينا،فقط أريدك أن توقعي على أقوالك |
Tamam, ifadeni alacağım. | Open Subtitles | حسناً دعني آخذ أقوالك |
İfadeni değiştirmek istemediğinde n emin misin ,Fernando? | Open Subtitles | أمتأكّد من أنّك لا تريد تغيير أقوالك يا (فرناندو)؟ |
Sağlık görevlileri kontrol ettikten sonra ifadenizi almalıyım. | Open Subtitles | أنا ممكن أن آخذ أقوالك عندما يفحصونك المسعفين، اتفقنا؟ |
Odadan çıkabilirseniz memurlarımızdan biri ifadenizi alacak. | Open Subtitles | لو أمكنك فقط أن تخرج, فهناك أحد الضباط سيأخذ أقوالك |
İfadenizi birkez daha gözden geçirmek istiyorum, efendim. | Open Subtitles | أريد أن أتابع أقوالك مرة آخرى,سيدى |
İfadenizi imzalamanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | أريد التوقيع على أقوالك. |
Dışarıda ifadenizi almalıyım. | Open Subtitles | سنأخذ أقوالك بالخارج |
Henry, benimle polis merkezine gelip, ifade vermeni istiyorum. | Open Subtitles | سوف أريد منك المجيء إلى قسم الشرطة لتعطينا أقوالك |
Bu tanık olduğun anlamına gelir. Gidip ifade vermen lazım. | Open Subtitles | هذا يعني أنك شاهد عيان ، أنت سوف يتوجب عليك إعطاء أقوالك |
Burada bekle. Tam ifade için birilerini çağıracağım. | Open Subtitles | إنتظر هنا , سآتي بمن يأخذ أقوالك كاملةً |
İfaden burada. | Open Subtitles | هذه أقوالك |