bir şey yapmak zorundayım. Durumu düzeltmeye mecburum. | Open Subtitles | أحتاج لأن أقوم بشيء يجب أن أجعل ذلك أفضل |
Bilmiyorum, iyi bir şeyler yapmak istedim. Bilirsin, yarısını kurtardım. | Open Subtitles | لا أعرف، حاولت أن أقوم بشيء جيد أتعلم، لقد أنقذت نصفهم |
Ama elimden gelen tek şey bu ve bir şeyler yapmam gerek. | Open Subtitles | لكنه الشيء الوحيد الذي أعرف كيف أقوم به، وعلي أن أقوم بشيء. |
Şu anda çok daha önemli bir şey yapıyorum ve çok daha güzel. | Open Subtitles | أقوم بشيء أشدّ الأهمية الآن وأكثر جمالا أتمزح؟ |
Sana çok ama çok önemli bir şey yaptığımı söylemek istedim. | Open Subtitles | أردتُ فقط أن أقول أني أقوم بشيء مهم جداً |
Ne zaman güzel giden bir şey olsa, aptalca bir şey yapıp batırıyorum. | Open Subtitles | كلما وصلت لنتيجة جيدة أقوم بشيء غبي وأفسده |
Spaya gelmişken rahatlatıcı bir şey yapayım bari. | Open Subtitles | حسنًا، أنا بمركز الاستجمام قد أقوم بشيء مريح هنا |
Neden yaptınız, ben asla böyle bir şey yapmam, bunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لايمكن أن أقوم بشيء مثل هذا أبداً، أنت تعلم ذلك. |
- Güçler hiçbir şey yapmadı ama hayatım mahvoldu bu yüzden artık onlar için hiçbir şey yapmayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | -هذا يعني بأنَّ القدرات التي لديّ لم تفعل شيئاً سوى تدمير حياتي، لذلك إنني لن أقوم بشيء لصالحهم بعد الآن، مفهوم؟ |
Sanırım bir şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | حسنًا، أنا أظن أني يُمكنني أن أقوم بشيء ما |
Annene küçük güzel bir şey yapmak istedim, ama sen ona vermemişsin. | Open Subtitles | أردتُ أن أقوم بشيء لطيف لوالدتك ، ولكنك لم تسلّمها لها |
Onu yaktırdım, ve külleriyle özel bir şey yapmak istiyorum, bilirsin. | Open Subtitles | لقد... لقد أحرقت جثته. و أريد أن أقوم بشيء ما برماد جثته. |
Bu işi almak için çok strese girdik yani bir şey yapmak istiyorum. | Open Subtitles | نحنمرهقونجداًبسببتلكالوظيفة,لذا... أريد أن أقوم بشيء ما سوف نسترخي قليلاً فحسب |
Gerçekten unutulmaz bir şeyler yapmak istemiştim. Ama beceremedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقوم بشيء مميز لقد أفسدت الأمر |
- Artık onun için bir şeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أوَدّ أن أقوم بشيء لأجله في الوقت الحالي. |
Bir fark yaratmak, pozitif bir şeyler yapmak istiyorum." | TED | أريد أن أحدث فرقاً، أن أقوم بشيء ايجابي." |
Üstüme geliyordu. Güvenini sağlama almak için bir şeyler yapmam gerekti. | Open Subtitles | لقد كان يهددني، كان علي أن أقوم بشيء لأحافظ على ثقته |
Ve Kabal'ın İntikamcılara karşı kazandığı bu son başarıdan sonra bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum yoksa risk almak yersiz olacaktı. | Open Subtitles | وبعد نجاح عصابته الأخير , ضدك والمنتقمين عرفت بأنني يجب أن أقوم بشيء ما |
Değerli bir şey yapıyorum ben. İnsanları özlerine kadar soyuyorum. | Open Subtitles | أقوم بشيء ذي قيمة حيث أجعل الناس يخلعون ملابسهم |
Ve galiba çok kötü bir şey yapıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أني لابد أقوم بشيء خاطئ جدا |
Faydalı bir şey yaptığımı, sosyolojik bir deneye yardım ettiğimi zannediyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أني كنت أقوم بشيء مفيد، دراسة اجتماعية. |
Ve bugün, daha farklı bir şey yapıp bana anlattıklarını özet geçeceğim. | Open Subtitles | واليوم، أريد أن أقوم بشيء مختلف تلخيص تقريرك للأحداث |
Susmanı sağlayacak bir şey yapayım öyleyse. | Open Subtitles | لماذا لا أقوم بشيء يجعلك صامتاً |
Olanlardan seni uyandırmak için bir şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان عليّ أن أقوم بشيء ما كي أوقظك مما كان يحدث |
Hayır, hayır, öyle bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لا، لا، لا لن أقوم بشيء من هذا |
Bizim için, evimiz için hoş bir şeyler yapabilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت بأن أقوم بشيء لطيف. لأجلنا, لأجل منزلنا. |