Sen kıpırdama, ben işimi yapıyorum. | Open Subtitles | لن أفعل. أنت إبقى بالأسفل أنا فقط أقوم بواجبي |
Ama dikkatini çekerim, buradayım ve işimi yapıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم لكنّي أريد الإشارة إلى أنني أقوم بواجبي هنا |
Ben sadece işimi yapıyordum. Gidip gitmememiz umrumda olmazdı... ama ben işime değer veriyorum. | Open Subtitles | كنت أقوم بواجبي لا يهمّني موعد الرحيل على الإطلاق |
Sadece görevimi yapıyorum, General. Beni bunun için kurtardınız, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بواجبي أيها الجنرال، لهذا السبب قمت بإذابة الجليد وأخرجتني، صحيح ؟ |
Artık ev ödevimi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بواجبي المدرسي الآن |
Haksızlık bu. Ben sadece görevimi yapıyordum. | Open Subtitles | .هذا ليس عدلاً .كنت فقط أقوم بواجبي |
Ama gazeteyi baş aşağı tutuyor. Tabii yanılıyor da olabilirim ama üzerime düşeni yapmak isterim. | Open Subtitles | قد أكون مخطئا بالطبع ولكني أريد أن أقوم بواجبي |
Fred Johnson'ı rahatsız ederek vatanseverlik görevimi yapmam yeterli değil mi? | Open Subtitles | " أقوم بواجبي الوطني بالتجسس على " فريد جونسون أليس هذا كافياً ؟ |
Gidip görevimi yapayım yoksa annen bana kızar. | Open Subtitles | سأذهب أقوم بواجبي و إلا سوف يصيب امك الجنون |
RAW ajanı olarak onlar görevini yaptı, bende sadece işimi yapıyorum. | Open Subtitles | كل هؤلاء العملاء قاموا بواجبهم وأنا أقوم بواجبي فقط |
Çünkü burada sadece işimi yapıyorum ve senin burada olman için bir sebebin yok, normal insanlar gibi senin de tribünde olman gerekiyor. | Open Subtitles | لأنني أقوم بواجبي هنا فحسب وإن كنت لا تملكين سبباً للعودة إلى هنا، فعليك التواجد على المنصة كالأشخاص العاديين |
Ben sadece işimi yapıyorum. Bu benim sorumluluğum. | Open Subtitles | أنا فقط أقوم بواجبي, إنها مسؤوليتي |
Bunun seninle bir ilgisi yok. Ben sadece işimi yapıyorum. | Open Subtitles | لا تعتبر الامر شخصيا أنا أقوم بواجبي |
Sadece işimi yapıyorum Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | أنا فقط أقوم بواجبي , سيدي السفير |
Beni senin koruman içimi rahatlatıyor. Sadece işimi yapıyorum Sayın Büyükelçi. | Open Subtitles | أنا فقط أقوم بواجبي , سيدي السفير |
Ben işimi yapıyordum! Tamam mı? | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بواجبي متى سوف تفهم ذلك؟ |
Görüyorsunuz, efendim, ben sadece kendi işimi yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بواجبي فقط |
Ben sadece vatandaşlık görevimi yapıyorum. | Open Subtitles | أن أقوم بواجبي كمواطن حريص فحسب. |
görevimi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بواجبي |
Burada ödevimi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بواجبي هنا |
Ben sadece görevimi yapıyordum! | Open Subtitles | ـ لقد كنت أقوم بواجبي فقط |
Gençliğimin, 20'li yaşlarımın çoğunu bir Budist rahibi olarak geçirmiş ve sonra manastır hayatını bırakmıştım çünkü o zaman, 20 yıl önce bile, iklim krizinin çabuk ilerleyen bir acil durum olduğunu hissetmiş ve üzerime düşeni yapmak istemiştim. | TED | قضيت كثيرًا من سنواتي الأكثر تكوينًا لي كراهب بوذي في بداية العشرينات من عمري، لكني تركت حياة الراهبين لأن حتى في وقتها منذ عشرين عامًا، شعرت أن أزمة المناخ كانت بالفعل حالة طوارئ تتكشّف سريعًا وأردت أن أقوم بواجبي. |
Ben subayım ve görevimi yapmam gerek. | Open Subtitles | أنا ضابط ويجب أن أقوم بواجبي |
Bırakın hizmet edeyim, bırakın görevimi yapayım. | Open Subtitles | دعني أخدم, دعني أقوم بواجبي |