"أكتبُ" - Translation from Arabic to Turkish

• yazıyorum

Sana, çok sevdiğini bildiğim bu şehrin güzel bir manzarasına bakarak yazıyorum.
أكتبُ إليك وأنا أطلّ على منظر مدينة جميلة أعرف أنك كنتِ تحبينها

Washington DC'de kredi döküman ve proje teklifimi yazıyorum, Afrika'ya gidiyorum ve hepsi imzalanıyor.
أكتبُ فقط وثائق القرض، ومقترح المشروع في واشنطن العاصمة، وأذهبُ لأفريقيا، وأحصلُ على جميع الأوراق موقعة.

Pekala, şu anda hiçbir şey yapmıyormuşum gibi göründüğümü biliyorum ama durmadan yazıyorum, sürekli.
حسناً ، أعلم أنه يبدو أنني لا أفعل شيئاً حالياً لكنني أكتبُ بدون توقف طوال الوقت

Hayır, annemin düğünü için bir konuşma yazıyorum.
كلاّ، أنا أكتبُ خطاباً من أجل زواج أمّي.

Size yardım edebilecek kişinin telefonunu yazıyorum. Birine ihtiyacım yok.
إنني أكتبُ هنا إسماً ورقماً لشخص محترف سيساعدُك.

Okuduktan sonra kısa eleştiri yazıları yazıyorum.
وعندما انتهى من القراءة أكتبُ رأيي الشخصي بها

15 yıldır şarkı yazıyorum doğrusu bu zaman içinde, bu şarkıların aslında hiç de hüzünlü olmadığını fark ettim.
أكتبُ الأغاني الحزينة منذ 15 سنة، ولأكون صادقًا، في غضون تلك الفترة، أصبحت أعتقدُ نوعًا ما أن الأغاني الحزينة ليست كذلك على الإطلاق.

Başımdan geçenlerle ilgili bir anı kitabı yazıyorum.
أنا أكتبُ مذكراتٌ حول تَجربتنا

Ben de cinayet hakkında bir senaryo yazıyorum.
أنا أكتبُ سيناريو عن جريمة قتل

Şu an Rusya devrimi hakkında film yazıyorum.
أنا أكتبُ فيلم الآن عن الثورة الروسية

Küçük Louis'nin barından yazıyorum. Bana sizden söz etti.
أكتبُ لكِ من حانة (لوي) الصغيرة لقد أخبرني عنكِ

yazıyorum çünkü çok korkuyorum.
أكتبُ لانني فزعة

Aslında bir kitap yazıyorum.
في الحقيقة، أنا أكتبُ كتابًا.

Ve de yazıyorum.
و أنا أكتبُ أيضاً

Zaten yazıyorum. Her zaman yazıyorum.
أكتب، أكتبُ في كل وقت

Ki bu yüzden ona bu mektubu yazıyorum.
.لذلك السبب أكتبُ هذه الرسالة

Bir kitap yazıyorum.
إستمع أنا أكتبُ كتباً.

Ben yalnız biriyim, bu yüzden size yazıyorum.
أنا وحيدة، ولهذا أكتبُ لك.

- Hayır, babama yazıyorum.
كلاّ، انا فقط أكتبُ لأبي.

Şimdi seyret Senin adını yazıyorum, J-E-F-F,
والآن لاحظ ، أكتبُ أسمك ج-ي-ف