Çoğu Cronus ve Sokar'ın hizmetinde olanlardı, ama birinde Olokun'un işareti vardı. | Open Subtitles | أكثرهم كان في خدمة كرونوس وسوكار لكن أحدهم كان علية علامة ألوكون |
Çoğu, 900 metre derinlikteki elmas içeren kil kuyularından çıkartılır. | Open Subtitles | أكثرهم يَستخرجُ مِنْ أعمدةِ الطينِ المحتوية على الماسِ في عمقِ بحدود 3,000 قدمِ. |
Ve 1941 itibariyle bir Çoğu serbest kalmıştı. | Open Subtitles | وبحلول عام 1941 كان أكثرهم قد أطلق سراحه |
Romantik ve devrimci biri olan Neruda, 20. yüzyılın en ünlü, ama aynı zamanda en çok tartışılan şairlerinden biriydi. | TED | كان الرومانسي والثوري نيرودا يُعد من أكثر شعراء القرن العشرين شهرةً، لكن أيضاً من أكثرهم تفتحاً وإثارة للجدل. |
Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim ki tüm ailemde güzel ailemde, bana en çok benzeyen oydu. | Open Subtitles | و يجب أن أقول ،أن من ضمن كل أقاربى أقاربى المبهجين ،كانت أكثرهم شبهاً لى |
100.000'in üzerindeki asker de hayatını kaybetti. Çoğu kendi canına kıydı. | Open Subtitles | أكثر من مائة ألف لقوا مصرعهم أكثرهم ماتوا منتحرين |
Ve yarım milyondan fazla, Çoğu direnişçi, Fransız erkeği ve kadını. | Open Subtitles | وأكثر من نصف مليون فرنسى وفرنسية أكثرهم لقى حتفه فى صفوف المقاومة |
- Çoğu o kadar güzel ya da ilginç değil. | Open Subtitles | أكثرهم غير جيدين. أغلبهم غير مثيرين للإهتمام. |
Çoğu istemez de. Orada burada hayaletler. Kimse umursamaz. | Open Subtitles | . أكثرهم لا يُريد . الأشباح هنا ، الأشباح هناك ، لا أحد يأبه |
Çoğu bombaların etkisiyle ölmüş ya da yaralanmıştı. | Open Subtitles | أكثرهم سقط ميتا أو مجروحا.. مزقتهم القذائف |
Yargıçlar o kadar sinirlenmişler ki Çoğu, önce suçlu olduğu yönünde oy kullanmak yerine direkt ölmesi yönünde oy kullanmışlar. | Open Subtitles | والقضاة كانوا ثملين لذا أكثرهم صوّت لقتله |
Çoğu para için yapar. bazısı kin duyduğu için. | Open Subtitles | أكثرهم يعمل من أجل النقود والبعض الآخر يعمل حقدا |
Çoğu New England'dan olmak üzere birçoğu askerliklerinin bitişiyle, evlerine döndüler. | Open Subtitles | أكثرهم ذهبوا إلى بيوتهم بعد تسجل أسمائهم، وأغلبهم من "إنكلترا" الجديدة |
Çoğu tek başına tuvalete bile gidemiyor. Hayal senin anlayacağın. | Open Subtitles | لكن أكثرهم لا يستطيع حتى الذهاب إلى الحمام وحده لذا هذا مجرد حلم |
Biliyorum çünkü bu kitabı yazarken 150 insanla konuştum ki Çoğu kendini saygı görmeyen çocuklar gibi hisseden bilim ve teknoloji alanından insanlardı. | TED | أعرف ذلك، لأني عندما ألفت هذا الكتاب، تحدثت مع 150 شخص، ينتمي أكثرهم إلى مجال العلوم والتكنولوجيا، والذين شعروا أنه وقع التخلص منهم جاتبا بالقرب من طاولة الأطفال. |
İzlerin Çoğu çıkardı ama bazıları hayat boyu kalırdı. | Open Subtitles | أكثرهم يريدون التخلي عن هذا العمل " " ولكن البعض يريد البقاء من أجل لقمة العيش |
Sadece, Çoğu bunu elde edecek konumda değildir. | Open Subtitles | أن أكثرهم ليس في وضع يمكنهم تحقيق ذلك |
Bana bak. Odada sesi en çok çıkan kişi, odadaki en zayıf kişidir, sana o kadarını söyleyeyim, anladın mı? | Open Subtitles | انظر إليّ، أكثرهم ضجة في الغرفة هو أضعف شخص في الغرفة، لقد أخبرتك ذلك |
Yığının birikmesini bekledim sonra da takımını hangi üyesinin kendini en çok cezalandırmak isteyen olup dağınıklığı toplayacağını görecektim. | Open Subtitles | قمت بترك الملفات الرديئة تتراكم كي أرى فرداً من الفريق أكثرهم جلداً سوف ينهار |
Borsacı. Hamile bıraktığı kız arkadaşını saymazsak içlerinde en temizi. | Open Subtitles | عدا عن صديقته الحامل فهو أكثرهم استقامة |
Bunu herkesten iyi bilen kişi sensin. | Open Subtitles | و أنت أكثرهم علماً بذلك. |