Öte yandan mangrovlar balıkçı kedileri için yaşam alanından çok daha fazlası. | TED | أشجار المانغروف، من ناحية أخرى، تمثل أكثر بكثير من مجرد كونها موائل بالنسبة لقط الصيد. |
Bu kendinizi düşmanlarınıza karşı savunmanızdan çok daha fazlası. | Open Subtitles | أكثر بكثير من مجرد وسيلة للدفاع عن أنفسكم ضد أعدائكم. |
Ninja, bu silahlarla birlikte sade bir savaşçıdan çok daha fazlası olur. | Open Subtitles | بهذه الأسلحة أصبح النينجا أكثر بكثير من مجرد مقاتل |
İçimde şeytan kanında çok daha fazlası olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم أن ما يجري بداخلي أكثر بكثير من مجرد دم الشيطان |
İşin içine Zoom da karışmışsa eğer hayatta kalman için yardımımdan çok daha fazlası gerekiyor. | Open Subtitles | البدء أفضل الاستماع. لأنه إذا كان الأمر ينطوي التكبير، و كنت ستعمل بحاجة أكثر بكثير من مجرد لي في الجانب الخاص بك |
Bugünkü kutlama iki insanın birleşmesinden çok daha fazlası. | Open Subtitles | أتعرفون, احتفاليّة اليوم هي أكثر بكثير من مجرد إتحاد شخصيّن |
Orada benim için sadece lezzetli bir yemekten çok daha fazlası var. Yazan: Tierney Thys & Christian Sardet Anlatım: Kirk Lombard Animasyon: Noe Sardet | TED | والتي هي أكثر بكثير من مجرد وجبة ذات نكهة ذكية. من كتابة: تينري ثيس وكريستيان سارديت الإلقاء : كريك لومبارد الرسوم : نواه سارديت |
Ama onlarda salt bir yıkım gücünden çok daha fazlası var... | Open Subtitles | لكن هنالك أكثر بكثير من مجرد قوة تدمير |
- Bir veritabanından çok daha fazlası. | Open Subtitles | أكثر بكثير من مجرد قاعده بياناتى |
Bu bir dokuma tezgâhından çok daha fazlası. | Open Subtitles | هذه أكثر بكثير من مجرد آلة نسيج |
Bence normal bir köleden çok daha fazlası. | Open Subtitles | إنه أكثر بكثير من مجرد عبد |
Burası sadece bir klinikten çok, çok daha fazlası. | Open Subtitles | إنها أكثر بكثير من مجرد عيادة |
Callister benim için bundan çok daha fazlası. | Open Subtitles | أصبح (كالستر) أكثر بكثير من مجرد آلة |