"أكثر دقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha doğru
        
    • daha kesin
        
    • daha açık
        
    • daha doğrusu
        
    • daha incelikli
        
    • daha net
        
    • daha hassas
        
    • daha teknik
        
    • daha spesifik
        
    • dayandırdım
        
    "Köşe bucak," evet. Belki de bu daha doğru olurdu. Open Subtitles الأماكن المنعزلة والشقوق ، نعم ربما هذا يكون أكثر دقة
    Demek istedim ki genlerinizdeki bir kaç değişiklik ile daha iyi bir hafızaya sahip olabilirsiniz daha kusursuz daha doğru ve daha hızlı TED لنفترض أنني قلت بأنه مع بعض التعديلات البسيطة في جيناتك ستصبح بذاكرة أفضل أكثر تحديداً أكثر دقة وأسرع
    Toprak altüst edilmiş bu yüzden korkarım ki daha kesin sonuça ulaşamadım. Open Subtitles تم العبث بالأرض لذا أخشى أنه لا يمكنني أن أكون أكثر دقة
    Biraz daha kesin konuşur musun, yoksa bu ödediğim parayla mı orantılı? Open Subtitles أيمكنك أن تكون أكثر دقة أم هذا هو كل ما يشتريه دولاري؟
    Farklı açılar ve perspektifler hakkında daha açık konuşmamı ister misin? Open Subtitles هل لي أن أكون أكثر دقة حول زوايا مختلفة، وجهات نظر؟
    Yada daha doğrusu, beni öldürmekten fazla isteyebileceği bir şey yok,.. Open Subtitles أو لنكون أكثر دقة انه لا يريد شيئاً أكثر من ذلك
    Bozulamaz ve su götürmez doğrular üzerinden ileri sürdüğümüz her şeydeki belirsizlikleri dikkate alarak, daha incelikli bir anlayış geliştirdim. TED مع اعتبار كل ما شهدناه، الحقائق التي لا مفر منها، والحقائق التي لا تقبل الجدال، كوّنت فهمًا أكثر دقة.
    Sadece onlara bakarak hastaların kas kütlelerine karar vermek daha doğru ve kanıta dayalı olmaz mıydı? TED ألن يكون أكثر دقة وأدق دلالة إذا تم تحديد الكتلة العضلية لكل مريض من خلال النظر إليهم؟
    Eğer düşünürsen, bu daha doğru bir dil. TED لو فكرت حول الأمر، إنه في الحقيقة أسلوب لغوي أكثر دقة.
    Ortak karara vardıktan sonra grupların ortalama cevaplarının bireysel karar ortalamasından daha doğru olduğunu keşfettik. TED اكتشفنا أن متوسط إجابات المجموعات بعد أن توافقوا في الآراء كان أكثر دقة من متوسط جميع الآراء الفردية قبل المناقشة.
    Yani bu EEG taramaları sayesinde bizler bu çocuklara çok daha doğru nörolojik tanılar koyabildik ve çok daha spesifik tedavi olanakları sunmuş olduk. TED وبالتالي هذه مجموعة أشعة تخطيط الدماغ مكنتنا من تزويد هولاء الأطفال بتشخيص عصبي أكثر دقة وعلاجًا أكثر استهدافًا للعلة.
    Böceğin dışkısını test etmek aslında seninkini test etmekten daha kesin sonuç verir. Open Subtitles إن فحص براز الحشرات أكثر دقة من فحص برازك أنت
    Sonuç kesin yaşı söylecektir. Bende kemiklere karbon testi uygulayacağım bu diğerine göre daha kesin sonuç verecektir. Open Subtitles أنا سأحدّد كمية الكربون في العظام، الاختبار الذي سيكون أكثر دقة.
    Orada bize daha kesin zaman verecek bir şeyler vardır. Open Subtitles لابد من وجود أشياء مفيدة في الداخل ستعطينا وقتاً أكثر دقة.
    Sporları laboratuvara götürünce daha kesin konuşurum. Open Subtitles أقصد، سأكون قادراً عن أن أكون أكثر دقة عندما آخذ هذه الأبواغ إلى المختبر.
    Ya da... daha açık olmak gerekirse bir mitral kapak prolapsusu pansistolik hırıltıya sebep oluyormuş. Open Subtitles أو .. لأكون أكثر دقة هبوط الصمام التاجي يسبب" "نفخة انقباضية شامله
    daha açık olabilir misiniz acaba? Open Subtitles هل يمكن أن تكون أكثر دقة لو سمحت
    Köpekle konuştuğumu belli etmenin daha açık saçık bir yolu yok galiba. Open Subtitles لم أكن أكثر دقة بالتكلم إلى الكلب
    Bizim demokrasilerimiz başarısızlığa uğrayamayacak kadar büyük, veya daha doğrusu, kontrol edilemeyecek kadar büyük sistemlerin kıskacındadır. TED ديمقراطيتنا محتجزة من قبل أنظمة أكبر من ان تفشل او لأكون أكثر دقة أكبر من أن يتم التحكم بها
    Demek isteğim, gerçek hayatta her şey çok daha incelikli ve karmaşık; ve birbiriyle ortusen, birbiriyle kesişen, birbirine dokunan bir sürü öykü var. TED ما أعنيه هو أن الأشياء أكثر دقة و تعقيدا، و هناك كل هذه القصص المتداخلة تتقاطع و تتلامس مع بعضها.
    Bilgisayar algoritmamız daha net. İnsanların olabileceğinden daha net, ama her zaman net olmayacak. TED خوارزمية الكمبيوتر دقيقة للغاية, أكثر دقة من ما يستطيعه البشر, و لن يكون دقيقاً طيلة الوقت.
    GPS de daha hassas oldu, her şeyi gösteriyor. Open Subtitles ونظام تحديد المواقع أكثر دقة أيضاً، يعطي التفاصيل بالمترية
    - Benim daha teknik bir sorum olacak. Open Subtitles - عِنْدي سؤال أكثر دقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more