ondan daha çok seninle konuşmak isteyeceğimi düşünmene sebep olan nedir? | Open Subtitles | ما الذي جعلك تعتقدين أني أريد التحدث معكِ أكثر منها ؟ |
Yani eşim benden daha hoş kokuyor, ya da ben sadece ondan daha kötü kokuyorum. | TED | و لذلك فرائحة زوجتى ألطف من رائحتى، أو أنا فقط رائحتى كريهة أكثر منها. |
Bana da bu sabah saçınla ondan daha çok uğraşmışsın gibi geliyor. | Open Subtitles | وانا يراودني شعور بأنك قد قضيت وقتاً أطول على شعرك هذا الصباح أكثر منها |
Hiç bu kadar korkmamıştım. ondan çok daha fazla korkmuştum. | Open Subtitles | شعرت بالفزع أكثر من أى مرة سابقة كنت خائفا أكثر منها |
Sürekli bunu söylüyorsun. Kendini, ondan fazla tekrarlıyorsun. | Open Subtitles | هذا ما تستمر في قوله أنت تكرر نفسك أكثر منها |
Kelimeler nedir ki, eylemler çok daha şey söyleyebilirken? | Open Subtitles | أى كلمات بينما الأفعال يمكنها أن تقول أكثر منها بكثير |
Buzdolabımdaki et bile ondan daha uzun süre kalır. | Open Subtitles | لدي لحم في الثلاجة سوف يعيش فترة أكثر منها |
Polisliği ondan daha çok sevdiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتك أنه الشيء الوحيد الذي كنت تحبه أكثر منها. |
Ve bu mahkeme de bana senin bir şeyi ondan daha çok önemsediğini gösterdi. | Open Subtitles | وهذه القضية قد أظهرت لي بأنّ هنالك شئٌ تهتم به أكثر منها |
Sanırım artık buna, ondan daha çok ihtiyacım var. | Open Subtitles | الآن اعتقد أنني بحاجة إلى هذا الشريط أكثر منها. |
Yardımı olacaksa, seni ondan daha çok seviyorum. | Open Subtitles | إذا كان يساعدك الأمر, فأنت تعجبينني أكثر منها بكثير |
ondan daha bağışlayıcı kimse görmedim. | Open Subtitles | لم أقابل من هو أكثر منها مغفرة ومُسامحة للغير |
ondan daha çok etkilendim. | Open Subtitles | حتى الآن ، أنا أكثر منها تضرراً |
Beni ondan daha çok sevmen için yapabileceğim hiç bir şey yok değil mi ? | Open Subtitles | ما من شيءٍ يمكنني فعله... لجعلك راغبًا بي أكثر منها, صحيح؟ |
Bu dünyadaki hiçbir şey benim için ondan daha değerli değil. | Open Subtitles | لا شيء في هذا العالم يعني لي أكثر منها |
Çünkü ben kendimi ondan daha çok seviyorum. | Open Subtitles | لأني كنت أشعر أني أحب نفسي أكثر منها. |
Acı içinde falan değil ve sırf bu bile, bu yönteme ondan çok senin ihtiyacın olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إنّها ليست متألمة و هذا يثبتُ أنّك تحتاج هذا أكثر منها |
Kız kardeşim olsaydı seni ondan çok severdim. | Open Subtitles | إذا كانت لى أخت سأحبك أكثر منها |
Proctor'ın düşüşünü ondan fazla görmek isteyen biri yok. | Open Subtitles | لا أحد يرغبُ برؤية نهاية (براكتر) ، أكثر منها. |
- Dikkat edin. Kendinizi ondan fazla inciteceksiniz. | Open Subtitles | -إحذري، ستؤذي نفسِك أكثر منها |
Sanırım bu daha çok basitçe 'daha çok karşısında daha az'dır. | TED | أنا أعتقد أنه يمكننا ذلك بجعل الأمور بسطة أكثر منها قليلة. |