Hayır, sadece bu gece çok fazla gerildin. | Open Subtitles | لا، أنت تَضِعُ ضغطَ أكثر من اللازمَ على هذا المساء الكاملِ. |
-sen insanlara çok fazla inanıyorsun. | Open Subtitles | جيمي وَضعتَ إيماناً أكثر من اللازمَ في الناسِ. |
çok fazla Hanedan seyrediyorsun. | Open Subtitles | أنت تُراقبُ الأشياء أكثر من اللازمَ |
çok fazla pudra kullanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تَستعملُ مسحوقَ أكثر من اللازمَ. |
-Belki orada çok fazla zaman geçirdim. | Open Subtitles | - لَرُبَّمَا l صَرفَ وقتاً أكثر من اللازمَ هناك. |
Bu insanın sırtına çok fazla yük yükleyebilir. | Open Subtitles | يُمكنُ أَنْ يَكُونَ عبء أكثر من اللازمَ . |
Üzerine çok fazla yapıştırıcı sürmüşsün. | Open Subtitles | وَضعتَ علك كحولي أكثر من اللازمَ عليه. |
çok fazla kan kaybetti. | Open Subtitles | هي تَفْقدُ دمَّ أكثر من اللازمَ. |
--Evet, çok fazla enerji kullandığınızla ilgili şikayet aldık. | Open Subtitles | - - نعم، عِنْدَنا شكوى أنك تَستعملُ الطاقة أكثر من اللازمَ |
çok fazla yük altına giriyorsun. | Open Subtitles | إنّك تضغطين أكثر من اللازمَ على نفسك |
- çok fazla kilo alma. | Open Subtitles | - لا يَزدادُ وزنَ أكثر من اللازمَ. |
çok fazla düşünüyorsun. | Open Subtitles | تَعتقدُ أكثر من اللازمَ. |