Sana yalan söylemem. Günaydin herkese! | Open Subtitles | لا يمكن أن أكذب عليكِ صباح الخير يا أولاد |
Sana yalan söyler miyim hiç? Günaydın, arkadaşlar. | Open Subtitles | لا يمكن أن أكذب عليكِ صباح الخير يا أولاد |
Sana yalan söylemek istememiştim, ama bir anda oluverdi. | Open Subtitles | لم أقصد أبدا أن أكذب عليكِ لكن هذا ما قد حدث |
Beni öldürmekle tehdit ederken niye Sana yalan söyleyeyim? | Open Subtitles | لمَ أكذب عليكِ بينما أنتِ تهددينني بالقتل؟ |
Eğer Size yalan söylemek isteseydim duymak istediğinizi söylerdim. | Open Subtitles | لو أردت أن أكذب عليكِ لأخبرتكِ بما تودين سماعه |
Olanlar için özür dilerim. Sana yalan söylememeliydim. | Open Subtitles | أنا آسف على ما حدث ما كان يجب أن أكذب عليكِ |
Evet... Tam bir piliç mıknatısı. Sana yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | بالتأكيد إنها تجذب الفتيات .لن أكذب عليكِ |
Yüzüme bak ve Sana yalan söylüyor muyum gör. | Open Subtitles | أنظري لوجهي و أخبريني إن كنتُ أكذب عليكِ |
Buradaki kimseyi incitmeye çalışmıyorum. Sana yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | لستُ أحاول آذية أحد هنا ولستُ أكذب عليكِ |
Ailen ABD'ye getirilecek. Sana yalan söylemeyeceğim. Bu kolay olmayacak. | Open Subtitles | عائلتك ستُنقل للولايات المتحدة , الآن لن أكذب عليكِ, هذا لن يكون سهلاً , سوف تبقين بقية حياتك تتلفتين حولِك. |
Seni sıkmak istemem ama bir bakar mısın, Sana yalan söylemeyeceğim oldukça eminim burdaki her şeyi doğru doldurduğuma her şeyi tamı tamına yaptığıma eminim. | Open Subtitles | اذا كُنت منزعجة لالقاء نظرة وهو كذلك ، أنا لا أكذب عليكِ أنا متأكد أنك لست كذلك ستلاحظين أنني توخيت الحذر الشديد |
Bak, Sana yalan söylemeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أسمعيّ, لن أكذب عليكِ, إتفقنا؟ أنا لا أحبها |
Sana yalan söylemememi mi istiyorsun? Yalanlar sayesinde birlikteyiz biz. | Open Subtitles | انتِ لا تُريدينني أن أكذب عليكِ ولكن الكذب هو سبب وجودنا سوياً الآن |
Sana yalan söylemek iş ilgili bir karardı ve yanlıştı ama şunu bilmeni istiyorum ki bir eş olarak sana asla yalan söylemem. | Open Subtitles | الكذب عليكِ، كان قرار عمل ولقد كان خاطئاً ولكن أريدكِ أن تعلمي بأنّني لن أكذب عليكِ في حياتنا الشخصية |
Sana yalan söylememi ve onun arkadaşım olduğunu düşünmemi sağladı. | Open Subtitles | جعلني أكذب عليكِ وجعلني اعتقد انه كان صديقي |
Sana yalan söylemeyeceğim, sana hala güvenmiyorum, belki asla güvenmeyeceğim... fakat sen güçlüsün. | Open Subtitles | أنا لن أكذب عليكِ ما زلت لا أثق بكِ وربما لن أثق بكِ أبداً |
Sana yalan söyleyemem. Değişeceğim. | Open Subtitles | لا يمكن أن أكذب عليكِ الآن، سأتغير |
Bak Sana yalan söylemeyeceğim eğer bir araya gelemezsek, bu beni çok üzecek. | Open Subtitles | أنظرِ ، لن أكذب عليكِ... إذا لم نتزوّج ، فسوف تحطّمين قلبي |
Ameliyatın zorluğu konusunda Sana yalan söylemeyeceğim ama çok yetenekli cerrahlardan oluşan bir ekibimiz var ve ben... | Open Subtitles | لن أكذب عليكِ , الجراحة ستكون طويلة و صعبة , لكن لدينا طاقم جراحين ماهرون . . |
Size yalan söylemeyeceğim. Saçımda kaynak var. | Open Subtitles | أنا لن أكذب عليكِ أنا أرتدي مركبات لشعري. |
Sana hiç yalan söylemedim. | Open Subtitles | يجب أن تتصرفي كإنسانة محترمة لم أكذب عليكِ مطلقاً |
Belli ki seni kızdıracak ya da Sana yalan söylediğimi düşündürecek bir şey yapmışım. | Open Subtitles | لقد فعلت شيئاً ما أغضبكِ مني على الأرجح... أو شيئاً دفعكِ للإعتقاد بأنني أكذب عليكِ... |