Kimse sormazsa hayır, ama bir kutu donmuş yoğurt için hayatını riske atan bir çocuk için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ليس ان لم يسألني أحد لكنني لن أكذب من أجل صبي يخاطر بحياة الناس من أجل بضع أونصات من الزبادي المجمده |
Onları konuşurken duydum ve inan ki eğer seninle dalga geçmek için yalan söylüyor olsaydım bunun kadar inanılmaz bir şey olmazdı. | Open Subtitles | وصدقيني لو كنت أكذب من أجل العبث معكِ لما قلت شيئاً لايصدق كهذا |
Hem ben hem de deden için yalan söylemek daha iyiydi. | Open Subtitles | لأنه كان من الأفضل أن أكذب من أجل الجد و من أجلي.. |
Sizin için yalan söylemem. Sizin için susmam. | Open Subtitles | لن أكذب من أجلك ولن أخرس من أجلك |
Asla ismim hakkında yalan söylemem. Herhangi bir şey hakkında, daha doğrusu. | Open Subtitles | لم أكذب من قبل حول إسمي الحقيقي حول أي شيء في الحقيقة |
Sizin için yalan söylemem. Devam edin. | Open Subtitles | أنا لن أكذب من أجلك ، نم على جنبك |
Avukatsınız. Biliyorum. Onlar için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | المحامون ، أعلم لن أكذب من أجلهما |
Senin için yalan konuşmamı istemiyor musun? | Open Subtitles | أتريدني أن أكذب من أجلك أم لا؟ |
Eğer onun için yalan söylememiş olsaydım. | Open Subtitles | إذا لم أكذب من أجله. -أعد ما قلته؟ |
Eric'i sevdiğimden onun için... yalan söylediğimi ima ediyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف كيف يجري الأمر. أنتِ تلمحين أنّه لأنّني أحب (إريك) قد أكذب من أجله. |
Senin için yalan söylemem. | Open Subtitles | ولن أكذب من أجلك |
Onun için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أكذب من أجلها بيت |
O zaman-- ...senin için yalan söylememi istiyorsun? | Open Subtitles | --إذن أتسألني أن أكذب من أجلك؟ |
Ama senin için yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | . لكنني لن أكذب من شأنك |
Neden onun için yalan söyleyeyim? | Open Subtitles | لم أكذب من أجله؟ |
Artık senin için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أكذب من أجلك بعد الآن. |
- Izzie, senin için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | -لن أكذب من أجلكِ يا (إيزي ) |
Sana yalan söylemem. Lütfen, Molly. | Open Subtitles | أنا لا أكذب من فضلك مولي |