"أكره أن أخبرك" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunu söylemekten nefret
• söylemek istemezdim ama
• bunu söylemek istemezdim
• Söylemekten nefret ediyorum

Bunu söylemekten nefret ediyorum, hiç de yanılmam ama bu yazı sağ elini kullanan biri tarafından yazılmış.
أنا أكره أن أخبرك و أنا غير معروف عنى الخطأ و لكن هذه الملاحظة كتبت غالبا بواسطة شخص يكتب بيده اليمنى

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama 13 evime geldi efendim.
أكره أن أخبرك بهذا ،سيدي ولكن "13" جاء إلى منزلي

Bunu söylemek istemezdim ama bu esrar değil.
.. أكره أن أخبرك بهذا، ولكن هذه ليست مخدرات

söylemek istemezdim ama bu, bir daha asla birleşmeyecekler demek.
أكره أن أخبرك الأمر لكن هذا رمز يشير أنهم لن يرجعوا لبعض أبداً

Size bunu söylemek istemezdim ama bu söyledikleriniz sadece filmlerde olur geri zekalılar.
أكره أن أخبرك هذا لكن الحياة ليست كلأفلام أيتها المغفلة

Söylemekten nefret ediyorum ama artık cinayet dedektifi değilsin.
أنا أكره أن أخبرك هذا ، ولكن انت لست محقق جرائم قتل.

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama olmadığım kadar ayığım.
حسناً، أكره أن أخبرك هذا، لكنّي أكثر وضوحاً ممّا كنتُ قبلاً.

Sana Bunu söylemekten nefret ediyorum, tatlım, ama baban eşcinsel.
أكره أن أخبرك بهذا يا عزيزي و لكن أبيك مثلي الجنس

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama eğer durum sen ve biftek olursa her zaman bifteği seçerim.
أكره أن أخبرك بهذا، لكن إن آلَ الأمر لكِ وللّحم، سأختار دومًا اللّحم.

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Yıldız Filosu uzayda işliyor. Evet.
حسناً ، أكره أن أخبرك بهذا ولكن (ستارفليت) يعمل في الفضاء

Bunu söylemekten nefret ediyorum, Billy, ama bunun için gitmelisin.
(أكره أن أخبرك بهذا، (بيلي، ولكن عليك أن تذهب إليها،

Söylemek istemezdim, ama California Adalet bilgisayarları son altı aydır Gatekeeper adlı program tarafından korunuyor.
أكره أن أخبرك بهذا , لكن كلّ حاسبات الشرطة - - لمدة الستّة شهور الماضية محمية من قبل " حارس ".

Bunu söylemek istemezdim ama o öldü...
أكره أن أخبرك هذا

Bunu söylemek istemezdim ama hiçbir zaman da olmayacak.
و أكره أن أخبرك بهذا و لن يكون هناك!

Sana Söylemekten nefret ediyorum ama büyüdüğü zaman doktor olmak istemiyor.
أكره أن أخبرك بهذا لكنه لا يريد أن يصبح طبيب عندما يكبر