Bir virüsün, taşıyıcısının yoğunluğunu ve kutuplarını değiştirmesinin mümkün olduğunu sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه بإمكان أحد الفيروسات تغيير كثافة جزئيات المُضيف و قطبيتها. |
Evliliğinin, Şükran Günü gibi her yıl kutlanan bir şey olacağını hiç sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه كان يصبح حفل الزفاف الخاص بك ستعمل تقليد السنوي مثل عيد الشكر. |
Seni yakalayacağını sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه يمكن الإمساك بك |
Bu kadar kötü hissettireceğini düşünmüyordum, ama öyle. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه سيشعر بهذا السوء، ولكنّه كذلك. |
Sepsisin bu kadar hızlı yükseleceğini düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه سوف يصل إلى تعفن الدم بسرعة. |
O'nu aşacağını hiç düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه سيتغلب عليها أبداً |
Sende işe yarayacağını sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه سيعمل معك لم لا ؟ |
Bunu yüzden gideceğini sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه سوف تذهب لذلك. |
Topları olduğunu sanmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه كان الكرات. |
Bunun bir seçenek olduğunu düşünmüyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أنه كان خيارا. |