"أكن أعرفها" - Translation from Arabic to Turkish

• bilmediğim
• tanımıyordum

Artık daha önce bilmediğim değerli şeyleri biliyorum.
والآن إنني أعرف العديد من الأشياء القيمة، التي لم أكن أعرفها من قبل،

Babam hakkında bilmediğim bir sürü şey öğreniyorum.
أقصد أنّي أتعلم أشياء كثيرة عن والدي لم أكن أعرفها قطّ

Bildiğimi sandığım ama bilmediğim şeylerin üzerinden tekrar geçmek-
بمراجعه أشياء أعتقدت اني أعرفها.. ولكن لم أكن أعرفها ،..

Yani onu TV'de filan gördüm ama tanımıyordum.
أعني أنني رأيتها في التلفزيون و لم أكن أعرفها

Evet, ben onu pek tanımıyordum. Ama artık aramızda bir bağ var.
.. لم أكن أعرفها جيداً ولكن أعتقد أننا أضحينا متصلتان نوعاً ما الآن

bilmediğim şeyler listesine bir şey daha eklemiş oldum.
فقط سوف أضيف هذا إلى قائمة الأشياء لم أكن أعرفها

Aslında senin hakkında bilmediğim bazı şeyleri anlatıyordu bana.
فى الواقع، لقد كانت تخبرنى بعض الأمور لم أكن أعرفها عنك

Daha önce bilmediğim bir sürü şey öğrendim, tamam mı?
انظر، لقد عرفت كل هذه الأشياء التي لم أكن أعرفها سابقًا، حسنًا؟

Bazı boşlukları doldurmamı sağladı bilmediğim bazı soruları cevaplamamı sağladı.
ساعدني على ملىء بعض الفراغات أجاب أسئلة لم أكن أعرفها عن نفسي.

Hani benim bilmediğim şarkı?
-تلك الهدهدة الّـتي لم أكن أعرفها ؟ -ليس دمّـي

Vücudum, daha önce bilmediğim bir güç tarafından ele geçirilmişti.
جسدى كان تسيطر عليه قوة معينة ، لم أكن أعرفها حينها "كان" المسؤلية.

Gerçi bilmediğim pek çok şey varmış.
كانت هناك أمور كثيرة لم أكن أعرفها.

Daha önce bilmediğim şeylerdi.
أشياءٌ لم أكن أعرفها من قبل

- Onu pek tanımıyordum. Sanırım aramızda bir bağ oluştu.
لم أكن أعرفها ولكن أعتقد أننا متصلتان الآن

Yani kendisi kadar iyi tanımıyordum tabii ama parti gibi yerlerde görüyordum.
لقد عرفتها؛ أعني لم أكن أعرفها بشكل شخصيّ، ولكني كنتُ أراها في الحفلات و ما إلى ذلك،

Kirsten'ı gözetlemem için işe aldığınızda onu tanımıyordum ama artık...
حسناً , في المره الاولى ألتي جندتني لأتجسس على كريستن أنا لم أكن أعرفها , لكن ألأن نحن

Zavallı şey. Karısını tanımıyordum. - Onun gerçekten...
ياللإسف , لم أكن أعرفها أخبرنىهلحقاًكانت...

Hayır, onu tanımıyordum bile.
لا ، أنا لم أكن أعرفها ، في الحقيقة

Haberin olsun, onu tanımıyordum, tamam mı?
ولمعلوماتك لم أكن أعرفها حتى فهمتِ؟