Affedersin. Senin burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | إني آسفة، لم أكن أعلم أنكِ هنا |
Üzgünüm Burada olduğunu bilmiyordum | Open Subtitles | أنا آسف لم أكن أعلم أنكِ هُنا. |
Biriyle birlikte olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ ترين شخصاً ما |
Lydia, bu kadar çok saklı yeteneğin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | "ليديا"، لم أكن أعلم أنكِ لديكِ هذا الكمّ من المواهب الدفينة |
Ailesine bu kadar yakın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ مقربة للعائلة |
Bu kadar hayranı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ من المعجبين به. |
Hâlâ bir anahtarın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ مازلتِ تمتلكين مفتاح |
Jüri buna bayılacak. Hala burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | جيري" سوف تعشقُ ذلك" لم أكن أعلم أنكِ ما زلتي هنا |
Köpeğin olduğunu bilmiyordum. Yok. Öldü. | Open Subtitles | .لم أكن أعلم أنكِ تملكين كلباً - .لا أملك، فقد مات - |
Oh, Evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ كنتِ متزوّجة |
Şehirde olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ هنا |
Nisa, burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | نيسا. لم أكن أعلم أنكِ موجودة |
Dindar olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنكِ متدينة |
Ben de senin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | -لم أكن أعلم أنكِ في أتلانتا |
-New Yorklu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | -لم أكن أعلم أنكِ من (نيويورك ) |
Pardon, burada olduğunu bilmiyordum. İşim bitti zaten. | Open Subtitles | -آسفة، لم أكن أعلم أنكِ هنا |
Burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | (صوفيا), لم أكن أعلم أنكِ هنا |