Hep öyle derler, "Dolu olduğunu bilmiyordum." | Open Subtitles | هذا مايقولونه دائما لم أكن أعلم بأنه محشو |
Izgara yapmanın bu kadar zor olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنه سيكون صعباً جداً شواء اللحم |
- Zaman sınırı olduğunu bilmiyordum. - Ne olmuştur sence? | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنه لديه موعد نهائي ماذا تعتقدي قد حدث؟ |
Bak, seni aradığımda ölü bir adam olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | انظر , لم أكن أعلم بأنه كان هناك شخص ميت عندما اتصلت بك |
Ama yemin ederim başlangıçta evli olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | و لكني أقسم .. في ذلك الوقت عندما بدأنا لم أكن أعلم بأنه كان متزوجاً |
- Indiana'lı olduğunu bilmiyordum. - Evet. Indiana'lı. | Open Subtitles | "لم أكن أعلم بأنه من "انديانا - نعم، لقد قرأت بأنه منها فعلاً - |
Bende en yakın eve geldim yemin ederim sizin eviniz olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد دخلت بالقرب من منزلكم ... . أنا أقسم لك ... لم أكن أعلم بأنه منزلك |
Tanrım! Bu kadar kaliteli bir şey olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | يا إلهي لم أكن أعلم بأنه شيء جيد كهذا |
Dolu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنه محشو |
-Burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنه هنا. |
Hasta olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنه كان مريضاً |
Amcası olduğunu bilmiyordum bile. | Open Subtitles | . لم أكن أعلم بأنه لديه عمّ |
Farkında olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم بأنه يعرف |
Sır olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | -لم أكن أعلم بأنه سراً |