Aslında yanımda bir baston olmadan stadyumda bir tur atabileceğimden bile emin değildim. | TED | حقيقةً، لم أكن متأكدة أنه بإمكاني المشي حول المدرج بدون أداة لمساعدتي للمشي |
Acil durumlar için çaldım. Pencereden girebileceğime emin değildim o yüzden çatıdaki Laurie. | Open Subtitles | قمت بسرقتهم من مكان الطوارئ لم أكن متأكدة من انني سأدخل من النافذة |
Ama bilip bilmediğinden emin değildim. O hâlde neden bana söylemedin? | Open Subtitles | و لكنّي لم أكن متأكدة إذا كنت عرفت بذلك أم لا |
- Burnumun ucunu göremem, bilirsin. Baktım baktım, yine de emin olamadım. | Open Subtitles | أناضعيفةالبصر، أطلت النظر ولكن لم أكن متأكدة |
Hayatımda hiç bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة كهذه المرة من قبل في حياتي |
Hala gövdeye bağlı olduğumdan emin değilim. | TED | ولم أكن متأكدة أنني لازلت مرتبطة في الجذع. |
Şahsen ben bu kadar devasa bir görevin üstesinden gelebileceğimden emin değildim. | TED | لم أكن متأكدة من قدرتي على إنجاز.. مهمة ضخمة كهذه |
İlk olarak şundan emin değildim "bunların herhangi birisini nasıl bir kariyere dönüştüreceğim?" | TED | السبب الأول لم أكن متأكدة من كيفية تحويل شغفي إلى مهنة. |
HW: Bir şeyler olacaktı biliyordum ama ne olduğundan gerçekten emin değildim. | TED | ه.و: كنت أعلم أن هناك شيء ما يحدث، لكن لم أكن متأكدة ماهو. |
Tam olarak ne yapmak istediğimden emin değildim. | TED | لم أكن متأكدة ماذا أريد أن أفعل بالتحديد. |
Doktorlar hiçbir sorun olmadığını ve endişe etmemem gerektiğini söylediler, ama ben o kadar emin değildim. | TED | الأطباء أكدو لنا أنه لايوجد ما يستدعي القلق و أنه لايجب علي القلق و لكني لم أكن متأكدة من ذلك |
O zaman emin değildim, ama ona emin olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة وقتها, ولكنى اخبرتها بأنى كذلك. |
Aldığım anda, emin değildim ama şimdi bazı nedenlerden dolayı, benim için önemli. | Open Subtitles | عندما إلتقطتها، لم أكن متأكدة لكن الآن ولبعض الأسباب ... أنا أعتز بها |
Ve sonuncusu, çünkü seni gerçekten sevdiğimden emin değildim. | Open Subtitles | والعام الأخير لأنني لم أكن متأكدة أنني أحبك |
Marie, bizim için o mumu seçtiğinde pek emin değildim. | Open Subtitles | عندما أخترت تلك الشمعة من عندنا كي نعطيها لهم لم أكن متأكدة بأمرها |
Çünkü gelip gelemeyeceğinden emin değildim. | Open Subtitles | لأني لم أكن متأكدة من حضوركِ أو من إنكِ ستفعلي ذلك |
Tek başıma yapabileceğimden emin olamadım. | Open Subtitles | لكنني لم أكن متأكدة أنني قادرة على أن أعود للمنزل وحيدة |
Evet. Ama boyundan emin olamadım. Bir dene. | Open Subtitles | نعم، لَكني لم أكن متأكدة من مقاسك اذهبـي وجربي هذة القطعه |
Günaydın. Ne zaman gelip odayı temizlememi istediğinizden tam olarak emin olamadım. | Open Subtitles | صباح الخير، لم أكن متأكدة من الوقت الذي تريد مني |
Hiçbir şeyden hiç bu kadar emin olmamıştım, Misty. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة كما أنا الآن حيال أي شيء من قبل في حياتي |
Şey, ikisine birden daha ne kadar bakabileceğimden emin değilim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة كم أستطيع أن أبقي على كلاهما |
Buraya varlığından tam emin olmadığım bazı şeyleri aramaya geldim. | Open Subtitles | أتيت لأبحث عن شيء لم أكن متأكدة أنه موجود |
Görene kadar teröristin sen olduğuna emin olamamıştım. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة من أنك الإرهابي إلى أن رأيتها |