"أكن مستعداً" - Translation from Arabic to Turkish

• hazır değildim
• hazırlıklı değildim
• hazır olmadığım
• hazır olmadığımı

- Sana söylemiştim. - Evet söyledin. Ama buna hazır değildim.
ــ لقد أخبرتك ــ نعم، أخبرتني ومع ذلك لم أكن مستعداً

Her ikisi de geçerli, et yiyin ya da vejetaryen olun, zannederim ki henüz tam olarak hazır değildim.
لقد كان إمّا أن تكون آكل لحوم، أو أن تكون نباتياً. وأخمّن أنني لم أكن مستعداً بعد.

-Bilmelerine hazır değildim. -Hazır değil miydin?
ــ لم أكن مستعداً لإخبارَهم بعد ــ لم تكن مستعداً ؟

Ama ne yalan söyleyeyim, buna hazırlıklı değildim.
لكن في الحقيقة لم أكن مستعداً لهذا

Ölümden kaçtım defalarca ama annemin ölümü henüz hazır olmadığım kalleşçe bir yumruktu.
هربتُ من الموت مراراً وتكراراً، لكن وفاة والدتي كان لكمة قوية لم أكن مستعداً لها.

Geçen baharda karşılaştığımızda, ilişkimizi tekrar başlatmak istemiştin ve ben buna hazır değildim.
.. عندما جئت إليكِ الخريف الماضي أردت أن أُعيد علاقتنا مجدداً ولم أكن مستعداً

Tamam, hazır değildim, ve bu hiç adil değil.
حسناً, لم أكن مستعداً و هذا ليس عدلاً و ماذا عنك؟

Seni affediyorum. Ama, daha önce yapamazdım,çünkü seni bırakmaya hazır değildim.
لم أستطع من قبل لنني لم أكن مستعداً لترككِ ترحلين

Daha yeni seks yapmaya başlamıştık bir de! İki ay ara vermeye hazır değildim!
وللتوقدبدأتبالحضيّبالجنس، لم أكن مستعداً للتوقف لشهرين

Öyle biri zaten vardı ama ben hazır değildim buna.
،كان لديّ شخصٌ كهذا ولكني لم أكن مستعداً لماذا؟

Timsahlara kesinlikle yem olacaktım ancak o gün ölmeye hazır değildim.
كان ممكن أنّ أصبح عشائه عدا سبب واحد أنّي لم أكن مستعداً للموت بذلك اليوم

Beni deniyorsan, haksızlık yapıyorsun çünkü hazır değildim.
إن كان هذا اختباراً، فهو ظالم، لأنني لم أكن مستعداً.

Bu çift taraflı role tam olarak hazır değildim.
# Feelin' blue إننى لم أكن مستعداً للعب دورين فى وقت واحد

En sonunda açtığımda gördüklerime hazır değildim.
وعندما فتحتهم لم أكن مستعداً لما رأيته

Çünkü senden vaz geçmeye hazır değildim.
لأنني لم أكن مستعداً للتخلي عنك

Sonrasında olacaklara hazır değildim.
لم أكن مستعداً لما يمكن أن يحدث غير ذلك

Sizi bırakmaya henüz hazır değildim.
أنا فقط ... لم أكن مستعداً لترككم بعد يا رفاق.

Kendime öfkelendim çünkü ihtiyatlı davranmamıştım, hazırlıklı değildim.
"كنت غاضباً من نفسي" لأنني لم أكن حذراً لم أكن مستعداً

Belki henüz yüzleşmeye hazır olmadığım şeyler vardı.
‏‏ربما كانت هناك أشياء ‏لم أكن مستعداً لمواجهتها. ‏

General'e buna hazır olmadığımı söylemiştim. Orada biri ölebilirdi.
أخبرت الجنرال بأني لم أكن مستعداً لهذا، كاد أن يقتل شخص ما.