Bu, sonu olmayan Samanlıkta iğne aramak gibi. | TED | إنّه كالبحث عن إبرة في تريليونات أكوام القش. |
Belki de gerçekten yaşanılabilir bölge o kadar büyüktür ki bu sonu olmayan Samanlıkta milyarlarca iğne vardır. | TED | ربما النطاق الصالح للحياة الحقيقي كبير لدرجة أنّ هنالك مليارات الإبر في تريليونات أكوام القش تلك. |
Samanlıkta iki Alman var! Geri çekiliyorlar! | Open Subtitles | هيـَّا، هناك جنود ألمان مختبئون في أكوام القش. |
Samanlıkta iğne bulmakta ustayımdır. | Open Subtitles | أنا جيد جداً في إيجاد الإبر في أكوام القش |
Takımımın bir üyesi, Samanlıkta iğne bulma patern tanıma ve analizinde uzmandır. | Open Subtitles | هناك عضوة في فريقي خبيرة في مضمار تحديد النمط والتحليل... وإيجاد الإبرة من أكوام القش. |