Bunu biraz abarttığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | من الأفضل ان تقاتل للحياة بدلاً من الإستسلام ألا تظني أنكَ تبالغي فى هذا قليلاً؟ |
Böyle bir adamın burada yaptıklarımızı anlayacağını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظني أن رجل كهذا قد يستوعب طبيعة عملنا هنا؟ |
Halka açık bir yerde olduğumuzu düşünmüyor musun! ? | Open Subtitles | ألا تظني أننا في مكان عام نوعا ً ما ؟ |
Sizce de bu cihaz uzaylıları, Başkan'ın onları çıkarmaya çalıştığı gölgelere geri dönmeye zorlamaz mı? | Open Subtitles | ألا تظني أن هذا الجهاز سيجبر الفضائيين للعودة للظلمات التي تحاول الرئيسة إخراجهم منها؟ |
Eğer burada bir club olsaydı ben bilmez miydim sence? | Open Subtitles | لو كان هناك ملهى هنا، ألا تظني أني كنت لأعرف به؟ |
Hiçbir şey söylememek için uzun bir zaman değil mi sence de? | Open Subtitles | إنها مدة طويلة لكي لا يطرأ هذا الموضوع للحديث ألا تظني ذلك؟ |
Biraz aşırıya kaçtığını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظني أنك تتحمسين زيادة عن اللزوم؟ |
Denemeye değer olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظني أنّها تستحق المحاولة؟ |
Direktör Henshaw'un bizim için geleceğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظني ان القائد هينشو سياتي لاجلنا؟ |
Yine de henüz anlayamadığımız şeyler olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ومع ذلك... ألا تظني بأن هناك أشياء لا نفهمها بعد؟ |
Sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | ألا تظني هذا ؟ |
Sizce de öyle değil mi? | Open Subtitles | ألا تظني ذلك؟ |
İsmini telaffuz edebilsem söylemez miydim sence de? | Open Subtitles | لو أستطيع نطق اسمها ألا تظني أني كنت لأقول؟ |
Han, aynı gece için annemin de bir biletinin olması garip değil mi sence? | Open Subtitles | - هان, هيا, ألا تظني أنه من الغريب أن أمي لديها تذكره لنفس اليوم؟ |
Tamam ama sence de Michigan gibi bir okulda oyuna daha fazla zaman ayıramaz mıydın? | Open Subtitles | لكن حقاً ألا تظني يمكنك اللعب أكثر بالكلية في ميتشيجن ؟ |