Sanırım Hispanic halkı içlerinden ölümcül, yıkıcı bir ölüm makinesi görmeyi çok istiyorlar. | Open Subtitles | لأني أعتقد الشعب الأسباني يصرخ ليرى ألة قتل مميتة مدمرة يستطيعون أن يقبلوا |
Dünyanın bana teslim olması için bir lav makinesi ürettim. | Open Subtitles | لقد صنعت ألة حمم بركانية ستجبر العالم أن يستسلم إلى |
Şimdi, bizim evren makinamızdaki kontrol düğmelerini bu 20 sayının her biri için çok hassas olarak ayarlayabildiğimiz ölçüde, makine bizim bildiğimiz ve âşık olduğumuz evreni üretecektir. | Open Subtitles | على ألة كوننا بالضبط إلى القيم الصحيحة لكل هذه الأعداد العشرين, |
Daha iyi bir makine olmayı, insanı yapımı terk etmeyi bana öğretiyor. | Open Subtitles | لقد علمنى أن أكُن ألة جيِدة بأن أهجُر تركيباتِي الإنسانيةِ. |
Doktor çocuğun olmaz diyordu, şimdi süt makinesine dönüşüyorum. | Open Subtitles | الطبيبة قالت أني لا أستطيع أن أحضى بأولاد والأن سأصبح ألة إرضاع |
Ben açıklarım. Sen makineye çık ve arkadan sark. Bu salağı dinlediğime inanamıyorum. | Open Subtitles | فقط تسلق ألة الأيس كريم وانظر خلفها أنا لا أصدق اني استمع الى أبلة مثلك |
Dünyanın ilk devamlı hareket halinde olan makinesini ürettiniz mi? | Open Subtitles | هل بنيتم اول ألة لتوليد الطاقة الدائمة ؟ |
Balistik'in önündeki fotokopi makinesinin yanında mısın? | Open Subtitles | هل أنتي تقفين الى جانب ألة النسخ خارج قسم المقذافية |
Bir ihtimal, herhangi bir kimse bu sabah yanına bir hesap makinesi almış olabilir mi? | TED | بالمصادفة، هل حصل أن أحداً أحضر معه هذا الصباح ألة حاسبة؟ |
Ciddiyim, eğer yanınızda bir hesap makinesi varsa, elinizi kaldırın, elinizi kaldırın. | TED | بجدية، إذا كنت تمتلك ألة حاسبة، ارفع يدك ، ارفع يدك |
İkinizin de aklına anı görüntülemek için fotoğraf makinesi gelmedi herhalde? | Open Subtitles | لم أعتقد إنك كان عندك الحضور العقلي لتحديد مكان ألة التصوير لأسر اللحظة |
Savaş makinesi yaratığı öldürmek için yeteri kadar güçlü olabilir. | Open Subtitles | ألة حرب سوف تكون بها قوة كافية لقهر الوحش |
Kocam geçen gün fazlasıyla uyku makinesi almış. | Open Subtitles | لان زوجي قد اشتري ألة نوم زائدة فى يوم سابق |
Zaman makinesi. İş çıkmaza girerse cümle içinde "zaman makinesi"ni kullan. Bu şekilde çıkıp yeniden plan yaparız. | Open Subtitles | سوف تقولين ألة الزمن في حالة ساءة الأمور أستخدميها كشفرة للتراجع وإعادة التهيئه |
Burt Reynolds'ın Camaro'suna çıkan bir makine. | Open Subtitles | أنه ألة زمن مثل العودة بسيارة : بيرت ريناولدز وسيارته الكمارو |
Peki ya başka bir makine yapıp onun bir insandan çok daha hızlı basması çok daha iyi değil midir? | Open Subtitles | ألن يكون من الأفضل بناء ألة أخرى تقوم بالضغط على الزر بسرعة |
Bir nevi makine yapıyorlar ama ne için bilmiyorum. | Open Subtitles | إنهم يقومون ببناء ألة معينة و لا أعرف لأى شئ صُمم |
Bütün parasını kil çıkarma makinesine yatıracak gibi. | Open Subtitles | ويبدو بأنها ستستثمر كل ذلك على ألة الطين التي تخصة |
Evren, yaradılış anında ileriye kurulmuş bir makineye benzerdi, ve sadece kuralları takip edip tıkırdardı. | Open Subtitles | تصوروا أن الكون يشبه ألة ضخمة والتى قد صممت فى البداية تبعاً لقوانين .. وببساطة هى اتبعت تلك القوانين بدقة |
Bir daha aklı başına gelince dikiş makinesini tamir ettireceğiz demiştik. | Open Subtitles | إتفقنا ، عندما تصحى مرة أخرى نجعلها تصلح ألة الخياطة |
Evet, bir şeker makinesinin altında ezilmiş. | Open Subtitles | أجل, لقد سمعت أنه تحطم تحت ألة بيع المأكولات |
Evet, bu inanılmaz, margarita makinem var ya da İspanyolların telaffuz ettiği gibi... | Open Subtitles | نعم لقد حصلت على ألة صنع المارغريتا رائعة أو كما يدعونها في إسبانيا |
Şimdi ise insan olduğunu düşünen bozuk bir makinesin sadece. | Open Subtitles | مجرد ألة محطمة تعتقد أنها بشرية |
Doğru. Ben bir makineyim. | Open Subtitles | ذلك صحيح أنا مُجرد ألة |
Barda, Centipede makinesinde tanıştık. | Open Subtitles | لقد قابلتك عند ألة اللعب فى البار |
Ben çocukken iki adam Beyaz Saray'ı bir daktilo ile alaşağı ettiler çünkü insanlar dinliyordu. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا , ذهب رجلين الي البيت الأبيض مع ألة كاتبة لان الناس قد سمعت |