"ألتقى" - Translation from Arabic to Turkish

• tanışmak
• tanışmış
• tanıştı
• tanıştığı
• tanıştığını
• karşılaşmayı
• rastlarım

Ve her zaman Gwalior'dan Lavina'yla tanışmak istemiştim.
وأنا حقآ أردت دائما أن ألتقى بلافينا من جواليور

Sizinle tanışmak benim için bir onur. Bu iyiliğinizin karşılığını nasıl ödeyebilirim?
إنه لشرف بالغ أن ألتقى بك أخيرا - كيف لى أن أرد لك الجميل -

Hayır. İkinizle tanışmak çok hoş.
لا ولقد كان جميلاً جدا أن ألتقى بكلاكما

Bay O'Keefe'yle hiç tanışmadığıma göre, Bay Ferrie'yle de tanışmış olamam.
ولم ألتقى أبدا بالسيد أوكيف ولا يمكن أن أكون التقيت بالسيد فيري

Geçen hafta aracı rolü yapan bir Bölüm ajanıyla tanıştı.
ألتقى الأسبوع الماضي مع عميل من "الشعبة"، تظاهر بأنه وسيط

Russell ve Greg'in kulüpte tanıştığı bebeklerden biri değil.
التي ألتقى بهم راسل و غريغ في النادي الليلي

Gizli muhbirinin onunla yeni tanıştığını mı söylemiştin?
أخبرتني بأن مـُـخبرك ألتقى بها منـُـذ فترة قصيرة؟

Zamanla ve senin izninle, şahsen Olivia ile karşılaşmayı umuyorum.
و فى الوقت المناسب و باذنك آمل أن ألتقى بأوليفيا

Her durumda, sizinle tanışmak büyük zevk.
على أى حال إنه شرف لى أن ألتقى بكم

Granger Woodruff. Sizinle tanışmak bir zevk efendim.
جرينجر وودروف يسرنى أن ألتقى بك.

Seninle tanışmak güzeldi.
حسنا ، لقد كان لطيفا أن ألتقى بك

- Teşekkür ederim. - Seninle tanışmak güzeldi.
. شكراً لكى - . جميل أن ألتقى بكى -

Sizinle tanışmak bir zevk.
يسعدنى أن ألتقى بك

Selam, millet. Sizinle tanışmak güzel.
مرحبا من الجيد أن ألتقى بكم

Ve M'gann'la 5 ay önce tanışmış, son Mars-Dünya gezisinde onu gemisinde bulmuş.
والمرة الأولى التي ألتقى بها , ميجان كانت قبل 5 شهور عندما حفظت بعيدا في سفرته الآخيرة من المريخ إلى الأرض

Büyükamca Nehemiah 3. karısıyla böyle tanışmış.
و بتلك الطريقة ألتقى العم نيهما زوجته الثالثه

Kristin'le barda tanışmış ama daha fazlası var gibi.
يقول انه ألتقى بـ"كرستين" في حانه, ولكن اشعر ان الأمر اكثر من ذلك.

Sonra seninle tanıştı.
و بعدها ألتقى بكَ

Sizinle de böyle tanıştı sanırım.
أظن إنه هكذا ألتقى بكِ.

Amerikan başkanı her tanıştığı kadını götürmek istiyor mudur?
...هل رئيس الولايات المتحدة الأمريكية يريد أن يضاجع كل أمرأة ألتقى بها؟

Hapiste tanıştığı şu Hellman denen adamla.
مع الرجل , (هيلمان) , الذي ألتقى به في السجن

Onunla bir kuyunun dibinde tanıştığını anlatırdı.
الذي ألتقى بهِ في قعر البئر.

Franny Krieg'in bekleme odasında bir bağımlıyla tanıştığını söyledi.
قال بأنه ألتقى بمدمن ( في غرفة أنتظار (فراني كريج

Gerçek olan ormanda vahşi bir hayvanla karşılaşmayı içeriyor.
الأمر الحقيقي هو أنه ألتقى بحيوانات شرسة بالغابة

O yüzden muhtemelen ona rastlarım.
ولسوف ألتقى بها