Milenyum partisi düzenlediğimi biliyordun ama sen gidip aynı güne seninkini koydun. | Open Subtitles | كنت تعلم بأنني أعدّ لحفل ألفية ولكن كان لزاماً عليك اقامة حفلك في نفس اليوم. |
Olmalı... Milenyum gecesi yada asla. | Open Subtitles | يجب أن يكون منتصف الليل ألفية إلا لن تتم ابدا. |
Bu aynı zamanda ispanyol sanatçı ve tasarımcı Plensa'nın yarattığı, Şikago'daki Milenyum Parkı, bu parktaki dijital bir sesli okuma insanların karakterlerini ve kişiliklerini yansıtıyor. | TED | هذه أيضاً حديقة ألفية في شيكاغو حيث قامت المصممة الأسبانية بصناعة نوعاً من القراءات الرقمية في هذه الحديقة الانعكاسات وشخصيات الناس في هذه المنطقة |
Milenyum Falcon. | Open Subtitles | لدينا ألفية الصقر إن صح التعبير |
Berbat bir yeni bin yılın şerefine. | Open Subtitles | نخب ألفية تعيسة أخرى. |
Mulder, dört Milenyum Grubu üyesinden bahsetti. Ölü olmayan ölüler. | Open Subtitles | ذكر مولدر الأربعة أعضاء ألفية... |
Thomas yarım Milenyum yıl önceden bir veba taşıyorsa sonuçları kıyamet olur. | Open Subtitles | لو كان (توماس) بالفعل حاملاً لوباءٍ... وباء آتٍ من ألفية سابقة... فقد تكون العواقب طفيلة بإهلاك العالم! |
Mutlu Milenyum! | Open Subtitles | ألفية سعيدة! |
Berbat bir yeni bin yılın şerefine. | Open Subtitles | و ها هي ألفية أخرى سخيفة |