| Bu ameliyata girebilmek için üç yüz bin dolar mı harcadın? | Open Subtitles | هل صرفتِ 300 ألف دولار من أجل المشاركة في تلك الجراحة؟ |
| Asla alamayacakları bir üniversite eğitimi için yüz bin dolar teklif edip, | Open Subtitles | نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه |
| Asla alamayacakları bir üniversite eğitimi ve yüz bin dolar teklif edip kimsenin Irak'a gitmek zorunda olmadığını söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نعرض عليهم ألف دولار من أجل التعليم الجامعي الذي لن يحصلوا عليه ونعد أن أحدا لن يضطر للذهاب للعراق |
| Demiryolları'nın ray döşemek için alacağı araziyi kapatmak uğruna ordunun 100,000 dolarını çalmaya kalkıştın. | Open Subtitles | محاولة سرقة مائة ألف دولار من الجيش لشراء الأرض التي يجب أن تشتريها السكك الحديدية ليمر بها القطار |
| Sırf marmelat satarak geçen yıl 27 bin kazandım. | Open Subtitles | لقد حصلت على 27 ألف دولار من بيع مربى البرتقال السنة الماضية |
| Evet belki içinde benim için bir yüzbinlik vardır. | Open Subtitles | أجل, ربما هنالك ألف دولار من أجلى |
| Milyar dolarlık şirket vere vere 24 bin dolar verdi. | Open Subtitles | أربعةٌ وعشرون ألف دولار من شركة أرباحها بالمليارات ياللهول .. |
| sehir hazinesinden 100 bin dolar kaybedip bir otoparki tamamen yerle bir ediyorsun. | Open Subtitles | فقدان 100 ألف دولار من أموال المدينة وتدمير شامل لمبنى مرآب وقوف السيارات |
| "Fidye olarak, onluk ve yirmilikler şeklinde iki yüz bin dolar istiyorum." | Open Subtitles | الفدية الآن 200 ألف دولار من البنكنوت المستعمل، فئة الـ 10 والـ 20 دولار |
| Üç kişiyle birlikte MBTA veznesini soymuşlardı, 60 bin dolar. | Open Subtitles | هو وثلاثة رجال سرقوا 60 ألف دولار من خزنة مصلحة النقل |
| Seni sapık, bırak kendinle oynamayı. Torbalardan 300 bin dolar ver. | Open Subtitles | أوقف هذه التمثيليلة أحتاج 300 ألف دولار من إحدى الحقائب |
| Kadın, ortam değişikliği için 100 bin dolar istiyor. | Open Subtitles | إنها تريد 100 ألف دولار من أجل تغيير المكان |
| Milyar dolarlik sirket vere vere 24 bin dolar verdi. | Open Subtitles | أربعةٌ وعشرون ألف دولار من شركة أرباحها بالمليارات |
| Patronun cebimden 100 bin dolar aşırmaya yeltendiğinden beri. | Open Subtitles | منذ سعيّ زعيمك لسلب 100 ألف دولار من جيبي |
| Bu yüzden 2 hafta önce hesabından 15 bin dolar çekti. | Open Subtitles | لهذا سبب سحب 15 ألف دولار من حسابه قبل أسبوعين. |
| Orta yerden 425 bin dolar geldi. | Open Subtitles | أربع مائة وخمس وعشرون ألف دولار من المزاود في الوسط |
| Ayrıca EA Sports oyun haklarını almak için bize yüz bin dolar teklif ediyor. | Open Subtitles | وشركة ألعاب الفيديو ستعطينا مئة ألف دولار من أجل حقوق اللعبة |
| Sigorta parasının 25.000 dolarını ona vereceğinize söz vermişsiniz. | Open Subtitles | بأنكِ وعدتيه بـ25 ألف دولار من نقود التأمين |
| Bu limuzinci adamların 200bin dolarını... Vegas'ta bir futbol bahisinde kaybettin ve onlara bunu söylemedin. Neden? | Open Subtitles | لقد نفقت 200 ألف دولار من أموالهم في مباراة كرة القدم في "فيغاس" ولم تخبرهم، لماذا؟ |
| Geçen yaz, malzemecilikten 12 bin kazandım. | Open Subtitles | لقد جمعت 12 ألف دولار من مهنة حمل حقائب اللاعبين فى الصيف الماضى. |
| Evet belki içinde benim için bir yüzbinlik vardır. | Open Subtitles | أجل, ربما هنالك ألف دولار من أجلى |