"ألماً" - Translation from Arabic to Turkish

• acı
• acılı
• acıya
• acısız
• acılar
• bela
• acıyı
• acıdan
• acıyor
• Canını
• ağrı
• acıyla
• belası
• ağrısına
• ağrın

Gerçi okuyor olmaktan daha az acı verdiği kesin, değil mi, millet?
ولو أنها أقل ألماً من قراءتها هل أنا على حق أيها الحضور؟

Bu harika bir şey çünkü çok daha az enfeksiyon riski, daha az acı var ve iyileşme süreci daha kısa.
هذا شيء متميز , لأنه يتسبب في إنقاص نسبة حدوث تلوث واقل ألماً بالإضافة إلى سرعة الشفاء

Hayatının sonuna kadar acı içinde kıvranacaksın. Bayağı iyi bir gün olmaya başladı.
ستعاني ألماً رهيباً مدى حياتك اتضح أن هذا اليوم جيّد

Demek hastanın evden çıkmak istemediğini düşünüyorsun çünkü evden çıkmak acıya sebep oluyor bu yüzden evde kalmayı daha acılı hâle getirmeliyiz.
إذاً فبما أنّك تظنّ المريض لن يغادر لأنّ المغادرة تسبّب له ألماً فأنتَ تريد أن تجعل بقاءه في منزله أكثر ألماً

Bu derin sevgi, kayıpla yüzleştiğimde beni acıya karşı korunmasız yapıyor.
ذلك الحب الغالي جلب لي ألماً عظيماً لخوفي من خسارته

İnsanlık dışı. Birinin ölmesine izin verilirse, iğne yaparsın, acısız ve çabuk biter.
أنه أمر غير انساني ، اذا أراد الشخص الموت اذاً أحقنه ،هذا اقل ألماً و سريع..

- Olan şu Banshee'ler büyük acılar çeken kişileri arar.
- ،إذن - الجنيَّة تبحث عن أشخاص يعيشون ألماً عظيماً

Daha çabuk, daha az acı veren intihar yolları olmalı.
لابد أن هناك طرقاً أسرع وأقل ألماً لقتل نفسك

"...ama bir şeyler hissetmeye ihtiyacım var, bu sadece acı bile olsa."
لكنّي أشتاق لهذا الشعور حتى ولو كان ألماً

Üzgün olmak yeteri kadar acı verici ama bunun üstünde hissettiklerinden utanman, bu öldürür.
الشعور بالحزن مؤلم لكن فوق هذا.. الشعور بالحرج للشعور بالحزن هذا أكثر ألماً

Belki çok acı verdiği için söylemek istemiyorsundur.
ربما ترفض إخباري أن هذا يسبب لك ألماً فظيعاً.

Galiba acı çekmek ve kendini cezalandırmak isteği gerçek ve mecazi anlamda.
أظنه يسبب ألماً كبيراً و التعذيب النفسي بالمعنى الحرفي و المجازي

Sonra daha fazla acı yaratmasın?
هَلْ هناك سَيَكُونُ ألماً كثيراً بعد ذلك؟

Benim ailemdiler. Ve onlardan ayrı kalmak yaralarımdan daha çok acı veriyordu.
لقد كانوا عائلتي و إنفصالي عنهم كان أشد ألماً من جروحي

Usta bir elden çıktığında böyle bir darbe, son zamanlarda çektiğiniz ıstıraplardan çok daha, acı verici ve sıkıntılı olabilir.
عندما كنت أمارس الإدارة عقاب كهذا كان ممكناً أكثر ألماً وقتلاً حتى من معاناتك الماضية

Ve bu olasılıklar bana büyük acı veriyor.
وتسبب لي تلك التخيلات ألماً كبيراً توماس

Söylemen ne kadar uzun sürerse bunu o kadar acılı hâle getireceğiz.
وكلّما إستغرق الأمر وقتاً أطول كلّما سنجعله أكثر ألماً

Bazen insanlar biraz acıya katlanarak bu sırrı korur.
بعض الأحيان على الناس أن يتحملوا ألماً صغيراً ليبقوا الأمر على هذا النحو

Her halükârda parayı kaybedeceğinizden böylesi daha hızlı ve acısız olur.
سيكون فقدانها من خلال الأختيارات الستة نفسه لكن اختر الأسرع و الأقل ألماً

Çok büyük acılar çekmene neden olabilirdi.
. يا حبيبتي هذة ستكون الكذبة . التي يمكن أن تسبب لكي ألماً كبير

Üçünüz başıma bela olmak için mi güçlerinizi birleştirdiniz?
إذاً ثلاثتكم ماذا ؟ تجمعتم لتكونوا ألماً في مؤخرتي ؟

O yuvaya acıyı soktum, Renee Öfkeyi.
وَضعتُ ألماً في ذلك البيتِ، ريني. الغضب.

acıdan kıvranmaya başlamadan önce saçlarının dökülmeye başlaması gerekirdi.
يجب أن يخرج شعره في يدي خصلاً قبل أن يتلوى ألماً

Çünkü kıçın acıyor.
لأنك كنت ألماً في المؤخرة يا فتى.

Yapmak üzere olduğum şey Canını fena halde yakacak.
ما سأفعله الآن سيؤلم ألماً شديداً

Sadece ağrı aramıyoruz. - Herhangi birşey, basınç?
لا نقصد ألماً أتشعرين بأي شيء ضغط؟

Evet, ama neden kendini hidrojen siyanürle korkunç bir acıyla öldürsün ki?
باستخدام سيانيد الهيدروجين , الذي يسبب ألماً فظيعاً في حين تقوم بادّخار الحبوب التي ستجعلها

"Baş belası" demek. Çeviri uygulamam sağ olsun.
ألماً في مؤخرتي شكراً لك, يا تطبيق الترجمة

Sızan bir göğüs implantı eklem ağrısına sebep olur mu?
أيمكن لثديٍ صناعيٍّ سائبٍ أن يسبّب ألماً في المفاصل؟