"ألمسه" - Translation from Arabic to Turkish

    • dokunmadım
        
    • Dokunduğum
        
    • dokunmak
        
    • dokunmam
        
    • dokunmayacağım
        
    • sürmedim
        
    • dokunduğumda
        
    • dokunmama
        
    • Dokunabilir
        
    • dokunmuyorum
        
    • dokunsam
        
    • dokunayım
        
    Battaniyeler Bletsung'dan. Birini üstüne ört. Onlara dokunmadım. Open Subtitles هذه البطانيات من السيدة بلتسينج ضعي أحدها عليه، فلن ألمسه
    Ona dokunmadım bile, ama saldırı diyorlar. Open Subtitles لكني لم ألمسه أبدًا، لكنهم وضعوا جناية الأعتداء.
    Dokunduğum her şeyi nasıl olup da altına döndürebildiğimi yazmak istiyorlar. Open Subtitles تريد أن تكتب عن لماذا كل شيء ألمسه يتحولُ إلى ذهب
    Ve o günden sonra Dokunduğum her yiyecek pastaya dönüştü. Open Subtitles و منذ ذاك اليوم أي طعام ألمسه يتحول إلى كعك
    Tüm düşünebildiğim ona yakın olmak, dokunmak, onun yanında çıplak kalmak, ...hayatımdaki her şeyden uzaklaşmaktı. Open Subtitles لم أستطع أن اقول فيها لا وكل ما أمكنني التفكير به أن أبقى قريبة منه ألمسه.. وأكون عارية معه
    Ona dokunmam için bana bir sebep göster. Open Subtitles أعطني سبباً واحداً لمَ أوّد حتّى أن ألمسه ؟
    - Ona hiç dokunmadım. - Ama bu kısılmış. Open Subtitles انا لم ألمسه ابدا ولكن هذا نزل تحت
    Çalındı. Bu sefer ona dokunmadım bile. Open Subtitles تمت سرقته، لم ألمسه حتى هذه المرة
    Ben ona dokunmadım bile. Open Subtitles حتى اني لم ألمسه ابدا ولو بأصبعي
    Stoner benden şikayet etti ama ona hiç dokunmadım. Open Subtitles لكن "ستونر" اشتكى مني لكنني لم ألمسه من قبل
    Stoner şikayet etti ama aslında neden şikayet ettiğini kendi de bilmiyor çünkü ona hiç dokunmadım. Open Subtitles ستونر" اشتكى" لكن بصفة عامة إنه لا يعرف لما يشتكي لأنني لم ألمسه من قبل
    Yalnızca Dokunduğum insanın geleceğini söyleyebilirim. Open Subtitles يمكنني فقط أن أعرف مستقبل الشخص الذي ألمسه
    Dokunduğum herşey mahvoluyor. Böyle olması gerekiyor. Open Subtitles كل شىء ألمسه يتحول للأسوأ الأمر هكذا فحسب
    Partiden beri anti-Midas gibiyim, Dokunduğum her şey mahvoluyor. Open Subtitles بل يبدو و كأنني الشخص المنحوس فكل شيء ألمسه يتحطم
    Hiçbirinizin dokunmak istemediği bir demlikten kahve içiyorum. Open Subtitles وأعيش على القهوة من إناء لا أحد منكم يريدني أن ألمسه!
    Ona ellerimle dokunmak istiyorum. Open Subtitles أكاد ألمسه بيدي.
    - Evet ama hastaya dokunmam yasak. Open Subtitles نعم , لكن ليس من المفترض بي أن ألمسه , لذلك
    Ona dokunmayacağım bile, sorun olmayacak. Open Subtitles . لن يكون هنالك إجراء تقني لن ألمسه
    Sana ne anlattılar bilmiyorum, ama ona elimi bile sürmedim. Open Subtitles لا أعرف بماذا أخبروك لكنّي لم ألمسه حتى
    İlişkimizin sonuna doğru, ona her dokunduğumda tam anlamıyla titriyordu. Open Subtitles في نهاية علاقتنا، كان يرتعش بكل بساطة عندما ألمسه
    Ben de boşaldım ama ona dokunmama izin vermedi ve çekip gitti. Open Subtitles وقد فعلت ذلك، لكنه لم يدعني ألمسه مطلقا، وبعدها رحل
    - Dokunabilir miyim? Open Subtitles هل بإمكاني أن ألمسه ؟
    Gördün mü, artık ona dokunmuyorum. Kendi momentumuyla ilerliyor. Open Subtitles لن ألمسه بعد الآن إنه يزيد بقوته الدافعة
    Neye dokunsam, yerle bir oluyor. Open Subtitles كل ما ألمسه يذهب فى التراب
    İçeri gel. İzin ver ona dokunayım. Open Subtitles ادخلي ، دعيني ألمسه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more