Göze yakın nesnelerin tüm, yoğun renkleri var. | TED | الأشياء القريبة الى العين تتمتع بكامل ألوانها الغنية |
Çalışmalarında ise sürekli Meksika halk resimlerine atıfta bulunuyordu, ondaki parlak renkleri kullanıyordu ve ölüm, din ve doğa atıflarını kullanıyordu. | TED | وفي عملها، كانت تعود دائماً للوحة الشعبية المكسيكية، دامجة ألوانها الزاهية مع إشارات إلى الموت والدين والطبيعة. |
Büyük erkekler disilerin dikkatini cekmek icin yarisiyorlar sürekli renk degistirerek onlara ve birbirlerine gösteris yapiyorlar. | Open Subtitles | تتنافس الذكور لتجذب انتباه الإناث فتقوم بأداء الإستعراضات أمامها وأمام منافسيها بتبديل ألوانها بمختلف الألوان باستمرار. |
Bazı örümcekler çevreye uyum göstermek için renk değiştirebilirler. | Open Subtitles | تغيّر بعض العناكب ألوانها للمزج في بيئتهم. |
Onun en sevdiği rengi, en sevdiği yemeği, ilk buluşmamızı, ilk öpüşmemizi. | Open Subtitles | ألوانها المفضلة ، طعامها المفضل ميعادنا الأول ، قبلتنا الأولى |
renkler değişiyor. Bu durumda, böbrek işlevini okuyorsunuz. | TED | وتتغير ألوانها. في هذه الحالة تحديداً، تُخبرنا عن حالة الكلى . |
Onları bulduğum plajlarda Renklerine göre organize edip topluyorum. | TED | أنا أجمعها وأنظمها من خلال ألوانها في نفس الشواطئ التي أجدها فيها |
Ve bahçıvan, senin çiçeklerin pırıl pırıl parlar | Open Subtitles | و ورودك أيها الجنائني مع ألوانها التي تشع |
DNA örnekleriyle bezeli, güzeller güzeli motel odamdayım. | Open Subtitles | بمختلف ألوانها البرتقالية والبنية وعينات حمض نووي. |
Hatta Dora'nın mavi ve parlak noktalı siyah saçları ile güçlü karakterini öne çıkarmak için daha keskin renkleri kullandıysa bile. | Open Subtitles | لقد كانت ألوانها ساطعة الشعر الأسود المتلألئ مع الأزرق والأخضر ليعبر عن شخصية دورا القوية |
Bu lambalar çok güzelller ama alternatif renkleri olmalı. | Open Subtitles | هذه الفوانيس رائعه جداً ولكن يجب ان يتبدل ألوانها مثل: أماكن جلوس الرجال والفتيات |
Oda bir sahne aynı zamanda, renkleri değişebiliyor. | TED | الغرفة عبارة عن مسرح. تغيّر ألوانها. |
Çiçeklerin üzerinden renkleri yavaşça soluyordu. | Open Subtitles | "ألوانها تتظاءل ببطئ من الأزهار". |
Ruh halime göre renk değiştiren duvarlar yapabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يُمكنني الحصول على جُدران تغيّر ألوانها حسب مزاجي؟ |
Değişiklikler arasında renk değiştiren rakamlar ve özgürlük çanları var. | Open Subtitles | التغييرات تتضمن أرقام تتغير ألوانها وجرس الحريه |
Hep bu odaya biraz renk katmak lazım diye düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد إعتقدت دوماً أن تلك الغرفه يجب تغيير ألوانها |
Kökünden koparılmış çiçeğe benzeyen yüzler, rengi hızla solan. | Open Subtitles | ،وجوهٌ كالأزهار الممزقة من جذورها ألوانها تتلاشى بسرعة |
Güzel renkler, değil mi? | Open Subtitles | ألوانها جميلة، أليس كذلك؟ |
Renklerine ve bağlı oldukları yeşil şeylere bakılırsa... | Open Subtitles | بالحكم علي ألوانها -وأيضا الاشـياء الخضراء الملتصقة بهـا الجذع |
Ve bahçıvan, senin çiçeklerin pırıl pırıl parlar | Open Subtitles | و ورودك أيها الجنائني مع ألوانها التي تشع |